ENDÜSTRİYEL OTOMASYON KAVRAMI VE İLERİ TEKNOLOJİYE GEÇİŞ
ENDÜSTRİYEL OTOMASYON KAVRAMI
Otomatik üretim modern
sanayinin temeli ve teknik ilerlemenin genel eğilimi olmaktadır. Bu da yeni
fabrikasyon süreçleri, otomasyon olanaklarının daha geniş uygulanışı, otomatik
işlem görücülerin ve sanayi robotlarının, çeşitli tipte yükleme gereçleri
, yükleme gereçleri, transfer tezgahları ve otomatik kontrol sistemlerinin kullanımı demektir. Tüm bunlar için sürekli yeni uzmanlar istemi doğmaktadır.
, yükleme gereçleri, transfer tezgahları ve otomatik kontrol sistemlerinin kullanımı demektir. Tüm bunlar için sürekli yeni uzmanlar istemi doğmaktadır.
Sanayi
üretiminin bugünkü durumu düzenli artan çıktı, üretimin uzmanlaşması ve
bütünleşmesi, imalat süreçlerinin ve fabrika ürünlerinin standartlaşması ve
ürün parametrelerinde aynılık istemi ile belirlenmektedir. Bu son gereklilik
ancak imalat koşulları pratik olarak değişmediği sürece karşılanmaktadır.
Fabrikasyonda, parçaların toplanmasında ve özellikle metal kesme tekniklerinde
yeni yöntemlerin kullanımı yalnızca mekanizasyonda değil, imalatın, takım
düzmenin ve kontrol süreçlerinin otomasyonunda ana önkoşul olmaktadır.
Endüstriyel
otomasyonda mekanik, hidrolik ve elektronik birleşmekte ve otomasyon araçları
olarak kuvvet, basınç, hız iletme sistemleri (transducers), röleler,
amplifikatörler, sinyal çevirgeçleri,elektriksel hidrolik ve pnömatik harekete
geçiriciler kullanılmaktadır.
Otomatik
kontrolde, kam kontrolleri, mekanik durdurma kontrolleri, şablon kontroller ve
nümerik kontroller kullanılabilmektedir.
Malzeme
taşıyıcılığında basit oluklar bile otomasyonun bir parçası olarak kabul
edilmekte; ayrıca ayırıcılar, besleyiciler, iticiler, yönlendiriciler ve
robotlara kadar bunlar çeşitlenmektedir.
Ölçüm
işlemlerinde ve tezgahların ayarında
otomasyondan yararlanılmakta; otomatik torna, freze, matkap ve taşlama
otomasyonun bir kısmını oluşturmaktadır. Montajlara da otomasyon girmiştir.
OTOMASYONUN GELECEĞİ
Otomasyon, Henry
Ford’un 20. Yüzyılın başında ilk kez kitle üretim tesisini gerçekleştirdiği
zamanki kadar önemli bir teknolojik değişmedir.
Tam otomasyona
örnekler verirsek, modern bir petrol rafinerisi ya da tek bir denetim
sisteminden elektronik impulse’larla
yönlendirilen petrolün içinden aktığı boru hattı sistemi bugünkü ilk
uygulamalardandır.
Ancak,
otomasyonun gerçek tanımı makinaları çalıştırmak için makinaların kullanımıdır.
Klasik
uygulamada insan gücü ve zaman yitirilmesine en çok neden olan dört öge: 1) Malzeme aktarımı
2) İşlem sırası yargısı
3) Makina ayarı
4) Verilerin sürece konması, otomasyonda makinalarla çok
kısa sürede ve çok daha ucuz olarak yapılmaktadır.
Otomasyon üç ay,
altı ay, belki bir yıl gibi önemli bir süre boyunca önceden belirli bir çıktı
düzeyinde sürekli üretimi gerektirir.
Otomasyonda üç
ilke vardır: birincisi ekonomik çalışmaların bir süreç bütünü oluşu, yani tüm
ekonomik çalışma bir bütün olarak uyum içinde olmalıdır. İkincisi otomasyon
sürecinin altında bir göründü, düzen ve biçim vardır. Üçüncü ilke ise
otomasyonun kendini düzenleyici ve düzeltici denetimi vardır. Ve bu ilkelerin
gerçekleşmesi otomatik makinalar, elektronik kontroller ve bilgisayarlar,
mekanik beyinler aracılığıyla olur.
Yarı otomasyonlu
sanayilerin dışında tam otomasyonla çalışan iki sanayi dalı vardır, biri
elektrik gücü üretimi, ikincisi ise petrol rafinerisidir. Ama tüm gelecek
otomasyona aittir ve otomasyonun birçok uygulama olanakları çok kısa sürede
gerçekleşecektir.
Yarının
düğmelerle çalışacak fabrikasında belki de gerçekte üretim sahasında hiç işçi
olmayacaktır. Pratik olarak bugünkü otomasyonla güç üretim santralinde ve
petrol rafinerisinde hiç işçi yoktur. Ama aynı anda makinaya bilgi hazırlayan
ve onu makinaya veren programcılar, makina yapımcıları, makina
yerleştiricileri, onarımcılar, vb. gibi yüksek beceri isteyen işlerde çalışan
inanılmaz çoklukta insan vardır. Ayrıca makinanın tasarımcıları, çizimcileri,
sistem mühendisleri, matematikçiler ya da mantıkçılar gibi büyük sayıda
eğitilmiş insan gereklidir. Son olarak
yüksek düzeyde düşünme, çözümleme ve karar verme yeteneği olan büyük sayıda
sanayi yöneticisi olacaktır.
İLERİ TEKNOLOJİYE GEÇİŞ VE TEKNOLOJİ SEÇİMİ
Bir ülkenin genel kalkınmışlık düzeyi açısından
ileri teknoloji konumunun, endüstriyel otomasyona yakınlığının ve genel
teknoloji seçiminin önemini abartmak olanaklı değildir. Seçilen bir teknoloji
belli sanayi dalında çekirdeği oluştururken sayısız yan ürün sanayilerinin
doğmasına, gelişmesine, yayılıp serpilmesine yol açmaktadır.
Teknoloji
seçiminin önemini ve doğurduğu zincirleme yaygınlığı göstermek için bir örnek
verelim. Bir fabrika kömür çıkarmakta kullanılan makinaları yapıyor olabilir;
kömür elektrik üretmek için bir güç santralinde yakılabilir; elektrik tezgahlar
yapan bir fabrikada kullanılabilir; tezgahlar bir traktör yapmada
kullanılabilir; traktör tahıl üretmek için bir tahıl çiftliğinde
kullanılabilir. Burada zincirin son halkasının tahıl olması yalnızca
rastlantıdır ama tüm sanayi bir örüntüler sistemidir ve bunun için çekirdek
teknolojinin çok iyi seçilmesi gerekir.
Bu, özellikle
teknoloji kullanımı ve seçiminde kısıtlı mali olanakları olan gelişmekte olan
ülkeler için son derece doğru ve önemlidir.
Gelişmekte olan
ya da geri kalmış ülkeler daha çok dünyanın güneyinde yer almakta; bunlar Güney
ve Orta Amerika kıtası, Afrika ve Asya’nın çeşitli yerlerinde bulunmaktadır.
Gelişmekte olan bu güney ülkelerinin bir çoğuna göre Türkiye, sanayinin
kurulmasının başlatılması açısından daha ileri bir aşamada gözükmektedir.
Teknoloji
seçerken kısıtlı olanakları çok dikkatli kullanmak, olanaklar çerçevesinde
ileri teknolojiye doğru gitmek ve bunu hem ülke hem de firmalar ve işletmeler
açısından yapmak gibi bir durumla, ileri teknolojiyi seçmenin kaçınılmazlığı
ile karşı karşıyayız.
İşletme
açısından en önemli konu ekonomiklik olmakla birlikte, ileri teknolojilere
yönelmenin birçok olanaklar açan bir yön olarak firmalar bakımından çekiciliği
bulunmaktadır.
Ülke açısından
ise kısıtlar bulunmakla birlikte ileri teknolojiye geçiş en iyi çözümü bekleyen
bir sorundur.
Ülke Açısından Teknoloji Seçimi
Gelişmekte olan ülkelerde ileri teknolojilerin
kullanıldığı üretim araçları ve ara malları üreten kesimlere yatırım yapmak
oldukça büyük paraların varlığını gerektirmektedir. Bunun anlamı ise gelişmekte
olan ülkelerde geri üretim teknolojisi ve yöntemlerin çoğunlukta olmasıdır. Bu
nedenle iş-gücünün verimliliği de düşük olmaktadır. Oysa emeğin üretkenliğinin
artması hem kalkınmanın kendisidir hem de bu önemli oranda kalkınmanın hızının
büyüklüğünü de belirler. Aslında iş-gücündeki verimlilik ve ileri teknoloji
birbirini tamamlayan şeylerdir. Aynı zamanda ölçek büyüklüğü ile teknoloji
arasında ayrılmaz bir ilişki vardır.
Sanayileşmede
teknoloji seçiminde önemli olan, istihdamı başlangıçta düşük düzeyde tutma
pahasına da olsa, ekonominin hızlı ve sağlıklı büyümesini sağlayacak olan
teknolojilerin ve üretim yöntemlerinin seçilmesidir. Bu yöntem ve teknikler ise
hiç kuşkusuz yoğun emek ve tüketim malları üreten sanayi kollarından daha çok
ileri teknolojilere dayalı ve temel mallar üreten kesimlerin yeğlenmesidir.
Yatırımlara
yöneltilecek maddi olanakların niceliğinden çok niteliğinin önemini kavramak
gerekir. Asıl önemli olan bu nitelik nedeniyle doğacak artışın artış hızı,
ekonominin büyüme hızının kendisini büyütme yeteneğidir. Eldeki sınırlı
olanakların akılcı bir yönlendirme ile ekonominin gelişme potansiyelini en
yüksek düzeye çıkaracak alanlara yatırılması ve bu alanlara uygun
teknolojilerin seçilmesi gerekir.
Ülkemiz tüm
kısıtlılıkları aşıp, ileri teknolojilere geçiş yollarını yaratmak zorundadır.
İşletme Açısından Yapım Teknolojisi Seçimi
İşletmelerin karar verecekleri yapım teknolojisi
döküm, asıl işlem, toz metalürjisi, plastik kullanımı, kaynak, kaplama,
metallerin sıcak ya da soğuk işlenişi, kalıp, metal kesme ve işleme üzerine
tekniklerden hangisini seçme ve seçilen bir teknolojinin hangi tarzını seçme
üzerine olabilir. Metal işleme seçildiyse; tornalama, planyalama, frezeleme,
testere, broşlama, taşlama vb. ve bunların yöntemlerinin hangisi seçileceği
karar konusu olabilir.
Yalnız böyle
yapım süreçlerini ve metal işleme yöntemlerini baştanbaşa sıralayarak ayrıntıya
girmek konumuz açısından önemli ya da hiç değilse olanaklı değildir.
Genel olarak,
belli bir ürünü üretmek için birden fazla yöntem vardır. Hangi yöntem, hangi
süreç en iyisidir? Eğer çıktı aynı ise, en iyi süreç en az girdi kullanan,
başka deyişle, teknik olarak en verimli süreç iyisidir. Teknik ya da teknolojik
verim girdileri fiziksel terimlerle ölçerken, ekonomik verim masraf terimleri
içinde ölçer.
Ekonomide yerini
alma ilkesi, verilmiş bir teknik olanaklar dizisi için, verimli üretimin daha
pahalı etkenleri daha ucuz olanlarıyla yer değiştirttiğini, söyler. Genel
olarak, malzeme, emek, sermaye gibi etkenlerin en az pahalısı daima yer alacak
şekilde hareket edilir.
Bir işletme şu
kararları verme durumunda olabilir: 1) Varolan tesis ya da donanımı en iyi ne
şekilde kullanmak, 2) Verilmiş teknik olanaklar çerçevesi içinde hangi yeni
tesis, donanım ya da üretim teknolojisini seçmek, 3) Yeni teknikler geliştirme
ve yenileme için ne yapmak.
Görüldüğü gibi
işletme için grup karar söz konusudur: 1) kısa erimli, 2) uzun erimli, 3) çok
uzun erimli kararlar. Kısa erimlide tesis donanım gibi etkenler basittir,
değişmez. Uzun erimlide işletme işlemlerin ölçeğini değiştirebilir, yeni
ürünler ve üretim olanakları planlayabilir, ya da modernleşip üretim
yöntemlerini yeniden örgütlemeye gidebilir. Uzun erim eldeki tekniklerin
dışında tekniklere geçiştir.
İşletme için
asıl olan üretkenliği yani her birim girdi için çıktıyı arttırmaktır.
Üretkenliğin artışı, girdilerin niteliğindeki iyileşme, üründe iyileşme
şeklinde olabilir ve emekçilerin daha iyi eğitilmesiyle, üretimi daha iyi
örgütleyerek ya da üretim teknolojisinde değişiklik yapmayla doğmuş
bulunabilir.
Teknolojide ve
enerji kaynaklarında sürekli değişme olmuş ve olmaktadır. Örneğin 1900’lerde
Batı’da enerji gereklerinin yarıdan fazlası insan, at, katır ve öküzlerden
sağlanırken 1960’larda insan ve hayvan gücü, enerjinin %10’undan azını
sağlıyordu.
Aynı biçimde
metallerin türü ve niteliği değişmiştir. Çelik demirin yerini, alüminyum çeliği
almaktadır.
Ve işletme,
teknolojideki gelişmelere uymak ve kullanacağı yapım teknolojisinde sürekli
yenileme yapmak zorundadır. Bu da ileri teknoloji demektir.
SONUÇ
İşletmeler düzeyinde ve ülke düzeyinde ileri
teknolojilere doğru gelişme ülke kalkınmasının temelini oluşturur. İleri
teknolojilere geçiş için yatırımda, planlamada ve eğitimde daha gelişmiş
düzenlemeler yapılmalı ve yeni olanaklar sağlanmalıdır.
Ancak gelişme düzeyinde
bir sonraki aşama olarak ileri teknoloji seçimi ve otomasyona doğru gelişmeler
bizde de olmakta, ve kaçınılmaz olarak olacaktır.
KAYNAKLAR: Mühendis ve Makina
Cilt: 30 Sayı: 357 Ekim
1989
KAYNAKÇA: * Fundamentals of
Industrial Automation
V. Tergan, I. Andreev, B. Liberman
* Automation
Morris Philipson, Vintage Booke
BİLGİSAYAR DESTEKLİ
TASARIM
Güncel bir konu olan Bilgisayara Destekli Tasarım
(computer aided design-CAD) günümüzde bir çok araştırmacının ilgisini çekmekte,
bu alanda çalışmalar yapılmaktadır.
Sanayi devrimi
ile yüzyılın başında yaşanan teknolojik gelişim özellikle II. Dünya Savaşı’ndan
sonra 1950 ve 1960’lı yıllarda elektroniğin desteği ile konstrüksiyon hakkında
bazı düşünce değişikliklerini getirdi. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler,
tasarım ve imalatta yeni mantıkların oluşmasına destek oldu. Klasik mantıkta
fikrin ürün haline dönüşmesi deneyim ve şekle bağlı olmakta, konusunda uzman
elemanlar gerekmektedir. Günümüzde hala kullanılan bu mantık yapısında
mühendislik hesaplamaları ve üretim planlaması yoğun insan çabası gerektirmekte
ve çoğu zaman aşırı zaman kaybına ve bazen hatalara sebep olmaktadır. Maliyeti
arttıran bu nedenler fikrin gerçek anlamda ve doğrulukta ürüne dönüşmesini
önlemektedir. Bütünleşik Bilgisayar Destekli Tasarım ve Üretim (computer aided design-computer aided
manufacture: CAD/CAM) fikirden ürüne giden aşamada dinamik bir ortam
yaratmak için geliştirilmiştir. CAD/CAM klasik mantığın uygulanmasında eksik
olan atalet, esneklik ve dinamizmi tasarıma getirmiştir. Tasarıma getirilen
dinamizm ve esneklik tasarımcının yaratıcılık gücünü daha iyi
kullanabilmesidir. İnformatik alanında bilginin işlenmesi yönündeki gelişmeler
yeni mantığın hızla oluşmasına yardımcı olmuştur.
Tümleşik Üretim
Sistemlerinde (computer integrated
manufacturing-CIM) farklı bilgisayar birimleri ve iletişim ağları arasında
bilgi akışı ve yönetimi karmaşık bir yapı oluşturmaktadır. Dağıtılmış bilgi
iletim ve iş istasyonları CAD-CAM sistemlerinde etkin bilgi paylaşımı ve mühendislik uygulamaları için
kullanılmaktadır.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM
Tasarım bir ödevin
fiziksel esasını belirleyip yapısını belirgin çizgileriyle tasarlama işlemidir.
Klasik mühendislikte tasarım aşamalarında bir sıra işlemlerden sonra ürün son
biçimine getirilir, yeni bir ürünün oluşturulması için ödevin ve istekler
listesinin belirlenmesinden sonra konsepsiyona başlanır, temel sorunlara dayalı
fonksiyon yapısı tespit edilerek tasarımcı istekler listesi doğrultusunda ilk
taslak çalışmalarını yapar. İstekler listesini karşılayacak çeşitli alternatif
çözümler içinden seçilen en uygun çözüm taslak halinde teknik ve ekonomik
olarak değerlendirilir, kesin çözüm şekli seçilerek son şekillendirme ve
detaylandırma yapılır.
Tasarım adımlarında
uygulanan düşünme ve çalışma mekanizması tekrarlayan iteratif bir yapıdadır.
Tasarımda bilgisayar kullanımının getirdiği dinamizm ve hızın katkıları en çok
bu safhalarda gözlenmiştir. Tasarım adımlarına yapılan değerlendirmeler sonucu,
adımlar arası yönlendirmeler işlemlerin önceki adımlara tekrar dönmesini
sağlar. Ürünün son şeklini almasına yönelik bu faaliyetlerde çalışma
adımlarında tatmin edici cevaplar ve sonuçlar alınmalıdır. Tasarıma gerek olup
olmadığı veya tasavvur edilen tasarımın imkansızlığı çeşitli aşamalarda ortaya
çıkabilir. Seçilen çözüm taslağının uygun olmaması, istek listesi kriterlerinin
değerlendirilmesini sağlamayan taslaklar tasavvur edilen ön çalışma taslağının
yeniden düzenlenmesini veya belirlenen türde tasarımdan vazgeçilmesini
gerektirir. Sentez ve analiz işlemleri için fiziksel anlamda işlemi tanımlayan
modellerin çıkarılması gerekir. Ön taslak çalışmalarından sonra tasarımın ilk
adımlarından birisi tasarımı tanımlayan matematiksel modelin çıkarılmasıdır.
Model, ödev için seçilen fonksiyonların istekler listesine uygunluğunu
kontrolde kullanılır. Modelin sistem özelliklerini ne ölçüde verdiğini gerçek
sistemde yapılan deney ve gözlemlerle elde edebiliriz.
![]() |
PLANLAMA
KONSEPSİYON
PROJELENDİRME
DETAYLANDIRMA
* TASARIM
ADIMLARI
............................................................................................................................................
CAD tasarımda çalışma ve düşünme mekanizmasının işleyişi
yönünden bilgisayar kullanımı, tasarımın tanımlanan ödev ve istekler
doğrultusunda modelin tariflenmesi, eniyilenmesi için işlemleri içerir. CAD
sistemleri klasik tasarım çalışma yöntemlerine göre bilgisayarların hızlı bilgi
işlem gücü, bilgi depolama ve yeni bilgi üretme olanaklarından dolayı tasarımda
daha etkin ve verimli çalışma ortamını sağlar. CAD sistemi gerçek anlamda üç
boyutlu modelleme, model üzerinde analiz yapabilme olanağını sağlar. Tasarımda
CAD kullanımı tasarım sonuçlarını CAM ortamında doğrudan kullanabilme, tasarım
ve imalatın entegrasyonu imkanını verir. CAD tasarım sonuçları CNC (computerised numerical control) parça
programlama aşamasına iletilerek parçanın imalatı gerçekleşir, otomasyon için
gerekli CAD/CAM bütünleşmesi sağlanmış olur. Bilgisayar Tümleşik Üretim (computer integrated manufacturing-CIM) tasarımdan
üretime kadar tüm aşamalarda
bilgisayar destekli sistemlerin kullanımını ve birbirleriyle bilgi alışverişini
esas alan tümleşik bir sistemdir. CIM enformasyon bilgi işleme teknolojisini
üretimin tüm adımlarında kullanır. CIM kavramında önemli olan dağıtılmış bilgi
akışı ve yönetimidir. CIM’in amacı; toplam üretim işlemlerini daha üretken ve
etkin kılmak, ürün kalitesini arttırmak, maliyeti düşürmek ve tasarım ve imalat
aşamalarında mühendislik uygulamaları açısından daha etkin bir ortam
yaratmaktır. CIM kullanımı sonucu gözlenmiş bazı sonuçlar; %15-30 tasarım
maliyetinde düşme, %30-60 toplam tasarım ve imalat zamanında azalma, %40-70
üretim artışı, 2-5 kat ürün kalitesinde artma. CAD sistemi CIM yapısının bir
parçasıdır ve modelleme, analiz, kinematik, optimizasyon, çizimler ve animasyon
işlevlerini içerir.
NC
(numerical control) sayısal denetim teknolojisinin 1950’li yıllardan itibaren
gelişimi ve CNC teknolojisi ile ulaşılan hassasiyet CAD sistemleri ile
tamamlanmıştır. CAD sistemlerinin ticari olarak ilk defa piyasaya sürülmesi
1960’lı yıllardır. İlk zamanlarda sadece büyük firmaların kullanabildiği CAD
sistemleri günümüzde endüstride çok kullanıcılı bir ortam bulmuştur. Tasarımda
sağlanan esneklik ve dinamizmin imalata yansıyabilmesi, hammaddeden ürüne
dönüşüm aşamalarında geçen sürenin kısaltılması için Bilgisayar Destekli Üretim
(computer aided manufacturing – CAM) ve
teknolojinin gelişimi ile Bilgisayar
Tümleşik Üretim (computer integrated
manufacture – CIM) sistemleri oluşmuştur. Esnek İmalat Hücresi (flexible manufacturing cell – FMC),
Esnek Montaj Sistemleri (flexible assembly
systems) ve Esnek İmalat Sistemleri (flexible
manufacturing systems – FMS) daha esnek üretim için geliştirilmiş
sistemlerdi. CAD/CAM integrasyonu (CIM) fikirden
ürüne giden aşamada tasarım ve imalat iş akışının ortak bir veri tabanı
üzerinden bütünleşmesine yöneliktir. CIM tasarım, imalat ve ticari iş
verilerinin sistemler arasında akışının ve yönetiminin sağlanmasına yöneliktir.
Kostrüksiyon
işlemlerinde çalışma adımlarının nitesel bir kısmında nicesel faaliyetler yer
alır. Tasarımda adımları oluşturan işlemler içinde yine bazı faaliyetler
Algoritmik ve bazıları da tasarımcının deneyimi ve yaratıcılığını esas alan
sezgiye dayalı olanlardır. Bir konstrüksiyon sistematiğinin meydana
getirilmesinde karşılaşılan zorluklar, çok sayıda konstrüktif varyasyonlarının,
çözüm yöntemlerinin olması ve konstrüksiyon parametrelerinin birbirlerine
bağımlılığıdır. Konstrüksiyon sistematiği oluşturma konusunda devam eden
çalışmalarda bilgisayar desteği ve yapay zekanın tasarıma uygulamalarını yeni
yaklaşımlar olarak verebiliriz. Bilgisayar desteği, bilgisayara hakiki manada
konstrüksiyon gibi daha değerli CAD problemlerini icra ettirme talebi,
hiyerarşik ürün tasvir edici modellerle yapılmaktadır. Ürün tanımı için
–örneğin fonksiyon ve şeklin- gerekli uzman bilgisi bilgisayara depolanmış
konstrüksiyon katalogları biçiminde verilmektedir. Yapay zeka problemin
algoritmik olarak ifade edilemediği durumlarda başvurulan çözüm yöntemidir.
İnsanın düşünce, sezgisel problem çözme yeteneğinin bilgisayarlara
kazandırılması yapay zeka biliminin uğraşıdır. Yapay zeka ve onun bir kolu olan
uzman sistem uygulamaları tasarımda bilgisayar kullanımı açısından yeni
olanaklar sunmakta, mühendislik tasarımlarının konsepsiyon adımında bilgisayar
kullanım oranı artmaktadır.
Konstrüksiyon
sistematiği oluşturma konusunda oluşan yeni yaklaşımların amacı konstrüktif
faaliyetlerin mümkün olan büyük bir kısmının etkileşimli bilgisayar desteği ile
çözülebilecek bir yapıya dönüştürülmesi içindir.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ
ÇİZİM
Tasarımın
çeşitli adımlarında çizimler kullanılır. Tasarımı açıklayan ve imalatla tasarım
arasındaki iletişimi sağlayan çizimlerdir. Klasik teknik resim çizim mantığı,
çizim tahtası, cetvel gibi çizim aygıtlarının kullanımıyla ve teknik resim
prensiplerine bağlı kalınarak açıklanır. Tasarımda fikrin çizgilere dönüşmesi,
detaylandırma ve imalatla olan iletişimi kurma tasarımcının çabası ile olmakta,
tecrübe önemli rol oynamaktadır. İnsan çabası ve bilgi birikimi klasik mantıkta
en önemli etkendir, dolayısıyla tecrübeye dayalı bilgi birikimi olan elemanlar
gerektirir. Özellikle daha önce yapılmış tasarım çalışmalarının eniyilenmesi
veya bazı kısımlarının değiştirilmesi gerektiğinde, çizimlerin ve detayların
yeniden oluşturulması aşırı zaman kaybına sebep olur. Bu zaman kaybı yeni fikir
üretme dinamizminin alt düzeye inmesi demektir. Tasarımın üç boyutlu
modellenmesi klasik mantığın yetersiz kaldığı tasarım aşamalarından birisidir.
Klasik
mantığın olumsuzluklarını gidermek için CAD mantığı geliştirilmiştir. CAD çizim
mantığında klasik çizim araçları yerini bir cismi iki veya üç boyutlu
görüntüleyecek bilgisayar donanım ve programları almıştır. CAD için kullanılan
diğer bir terim CADD (computer aided design and drafting: bilgisayar destekli
tasarım ve çizim) tasarım ve çizimi birlikte ifade eder. Klasik mantıkla CAD
mantığının ortak yanı çizim için vazgeçilmez bir kural olan teknik resim
prensipleridir. CAD çizim mantığı üç temel grupta incelenir:
1. İki boyutlu çizim sistemi: CAD çizim sistemlerinin
temeli iki boyutlu çizim modülüdür. Sistem donanım ve programları klasik
mantıktaki çizim tahtası, cetvel, silgi gibi araçlara karşılıktır. Çoğu
uygulamalarda tasarımın iki boyutlu açıklanması yeterlidir. Bu sistemlerin
klasik araçlarla yapılan çizimlere göre, kopyalama, elemanların tekrarı,
otomatik boyutlandırma, standart makine elemanlarının çizimlerinden oluşan
hazır çizim kütüphanelerinden yararlanma, çizimlerde kolaylıkla ve hızlı bir
şekilde değişiklikler yapılabilmesi yönünden üstünlükleri vardır. Cismin 2D
görüntülenmesinde yardımcı çizgiler (construction
lines) bir görüntüden diğerine geçilmesinde kolaylık sağlar.
2. Üç
boyutlu modelleme: CAD çizim sistemlerinin en önemli modellerinden birisidir. Üç boyutlu
cisimlerin iki boyutlu ekranda görüntülenebilmesi için üç boyutlu CAD yazılımları
geliştirilmiştir. Cismin iki boyutlu çizimlerini kullanarak veya önceden
oluşturulmuş geometrik model elemanlarını birleştirerek üç boyutlu modelleme
yapılır. Üç boyutlu modelleme CAD/CAM içindeki bir çok işlevin başlangıç
noktasıdır. Tasarımın iki boyutlu sistemlerde göremeyeceğimiz gerçeğe yakın
görüntülerini üç boyutlu sistemler verir. Böylece çizim sırasında fark
edilemeyen hataların imalata geçmeden önlenmesi ve oldukça maliyetli olabilecek
bir tasarım yenileme işleminin önlenmesi mümkün olur. Üç boyutlu (3D)
sistemlerde tasarımdan imalata geçiş daha güvenli ve kısa zamanlıdır. 3D
sistemlerde modelleme için üç yöntem vardır;
a. Wire frame: tel çerçeve
modeli, b. Surface model: yüzey
modelleme, c. Solid modelling: katı
modelleme.
Tel Çerçeve Yöntemi:
Tel çerçeve yöntemi ile modellemede cisimler ekranda
yüzey kenar çizgileri ile tanımlanır. Tel çerçeveye benzediği için bu adı
almıştır. Bir çelik konstrüksiyonu bu şekilde görüntülemek daha uygundur.
Modelleme yöntemleri içinde tel çerçeve yöntemi birçok mühendislik uygulaması
için uygun olan ve en basit modelleme yöntemlerinden birisi olması açısından
tercih edilir. Hafıza ve işlem zamanı olarak da en uygun yöntemdir. Yüzeylerde
olabilecek süreksizliklerin açıkça belli olmasını sağlar. Karmaşık yapıya sahip
objelerde elde edilen görüntüden şeklin anlaşılması zorlaşabilir. Tel çerçeve
modelleme uzayda noktalar ve çizgilerin tanımlanması ile meydana gelir.
Yüzey Metodu:
Tel çerçeve yönteminin yapısında bulunan birçok dezavantaj
bu yöntemde giderilmiştir. cismin dış görüntüsünün açıkça tanımlanması ve
ayrıca NC kodu üretiminde avantaj sağlar. Kullanıcı tarafından belirtilen
çizgiler esas alınarak birleştirilen yüzeyler modeli oluşturur. Kullanılış
şekli olarak bu açıdan tel çerçeve yönteminin görüntüleme yapısına
benzemektedir, yöntemin esası çeşitli şekildeki yüzeylerin dijital formda bilgi
kütüklerine tanımlanmasıdır. NC parça programı ile CAD arasında gerekli olan
güçlü bir bağı da sağlar. Tanımlanan yüzey üzerinde kesicinin hareketleri kolaylıkla
simule edilebilir. Yöntemin zayıf noktalarından birisi toplam modelin
tanımlanmasındaki eksikliktir. Her yüzey birbirinden ayrı tanımlandığı için
yüzeyler arası kopukluk, uyumsuzluk olabilir. Yüzeylerin tüm cismi tam olarak
kapladığına, hacmi oluşturduğuna ve birbirlerini kesmediklerine dikkat
edilmelidir.
Katı Modelleme:
En üst düzey
modelleme tekniğidir, gerçek anlamda cismin iç ve dış geometrisinin tanımı
yapılmış olur. Tel çerçeve veya yüzey modelleme yöntemlerinin zayıf kaldığı
birçok nokta bu yöntemde giderilmiştir. Katı modellemenin esas özelliği
görüntünün ötesinde cismin iç ve dış geometrisinin bilgi kütüğü şeklinde
bilgisayara geçmiş olmasıdır. Modelin hacim, moment, ağırlık gibi fiziksel
özellikleri hakkında bilgi edinilebilir ve kesitler alınarak cismin iç
geometrik formu incelenebilir. Cisimlerin yüzeylerindeki renkler, geçirgenlik,
ışık yoğunluğu ve gölgeleme yapılabilir. Katı modelleme için CAD sistemlerinde
iki temel yöntem kullanılır;B-rep (boundary
representation) ve C-rep (constructive
representation – C-rep; constructive solid geometry – CSG). B-rep yöntemi
cisimlerin kenar ve yüzeylerinin detaylı tanımlanmasını sağlar. C-rep
yönteminde cismin modeli bazı standart geometrik parçaların (primitives)
Boolean işlemleriyle birleştirilmesi, çıkarılması ve kesiştirilmesi ile
oluşturulur. Kullanım kolaylığı ve genelde cisimler silindir, dikdörtgen gibi
parçalardan oluştuğu için tercih edilir. Yüzey sınırlarının tanımı ve bu
sınırlar boyunca iki boyutlu yüzeyler taraması ile cismin tüm hacmi tanımlanır.
Eksenel simetri olan bir parça dönme şeklinde bir tarama ile veya üçüncü bir
boyut vererek üretilmiş hacimlerden model oluşur. Karmaşık yüzeylerde
tanımlanan eğriler boyunca yapılan tarama yüzeyi oluşturur. Tasarımlanacak
cismin yapısına göre bu iki yöntemden birisi tercih edilir.
3.
Parametrik Tasarım: Bilgisayar destekli
tasarımda benzeşim esasına dayalı olarak
yer alan tasarım mantığıdır. Uygulamalarda birçok tasarım benzer
konfigürasyonda ancak farklı ölçüdedir. Parametreler ile kodlanmış ölçü
değerleri ile yeni tasarım boyutlarını oluşturmak mümkündür. Parametrik tasarım
sistemi belirlenen ölçüm setlerine karşılık gelen konfigürasyon değişimini ve
tasarımın yapısını yeni ölçülere göre belirler.
SONUÇLAR
Günümüzde
ürünlerden beklenen istekler hassasiyet, fonksiyonel işlevlerde güvenirlilik,
kullanım ve bakım kolaylığı, kalite ve estetiktir. Bu gereksinimleri sağlayacak
ürünlerin kısa terminlerde ve düşük maliyette üretimi gerekmektedir. Tasarım ve
tasarımdan imalata geçiş, ürüne dönüşüm için geçen zamanın en aza indirilmesi
şarttır. Ayrıca, yüksek hızlar ve karmaşık işlemler için tasarlanan günümüz
ürünlerinde hata oranları belli toleransların üzerine çıkması kabul edilemez.
Bilgisayar kullanımı bu gereksinimlere yönelik termin ve doğruluk faktörlerinde
iyileşme sağlamıştır. Tasarımda değişiklikler hızla yapılabilmekte, alternatif
çözümler çok kısa sürelerde denenebilmektedir. Bilgisayarın tasarımın düşünme
mekanizmasında kullanımına yönelik günümüzdeki çalışmalar konsepsiyonda bilgisayarın
bazı kararları alabilmesi (intelligent
CAD) olarak adlandırılan yaklaşım tasarımda tasarımcının ilk taslak
çalışmalarından bilgisayarın optimum sonuca gidebilmesidir. Tasarım aşamasında
imalat için gerekli bilgileri CAD sisteminden sağlaması, proses planlama gibi
işlemlerde CAD’ın destek olması ICAD sistemlerinin hedefidir.
İş istasyonları
bilgisayar destekli uygulamalarda işlem gücü gelişimi açısından önümüzdeki
yıllarda öncülüğünü koruyacaktır. Gelecekte iş istasyonları uygulama alanının
genişleyeceği, yapay zeka uygulamalarını içereceği ve günümüzde mevcut iş
istasyonlarından yüzlerce defa daha güçlü birimler şeklini alacağı tahmin
edilmektedir. Ana çatı bilgisayar ve iş istasyonları arasındaki
değerlendirmeler devam edecek ve kesin sonuç açık olarak kalacaktır. Bilgi
işlem dünyasında her birimin kendi özelliklerine bağlı kullanımı korunacaktır.
Mini bilgisayarlar mühendislik uygulamalarında önemli rol oynayacak, ana çatı
veya iş istasyonu yapısına benzerlik sürecek fakat fiyat ve fonksiyonel farklılıklar
mevcut olacaktır. Departman bazından veri tabanı yönetimi çözümlendiği sürece
teknolojik gelişime uyum açısından
mini bilgisayar (server) ve iş
istasyonları yapısı geleceğin
sistemleri olarak CAD ve makine mühendisliği tasarım otomasyonunda yer
alacaktır. Mini bilgisayar ve iş istasyonlarında gözlenen performans/fiyat
oranlarındaki hızlı gelişim de bunu göstermektedir.
CAD sadece bir
çizim sistemi olarak düşünülmemelidir, kuruluş içinde organizasyon, teknolojik
donanım ve iş gücünün yeniden düzenlenmesi gerekir.
BİLGİSAYAR TÜMLEŞİK ÜRETİM
Uluslararası ticaretteki rekabet her geçen gün
eskiye oranla daha sert ve yaşamsal hale gelmektedir. Bu alanda başarılı
olmanın sırrı, her zaman olduğu gibi, üretim maliyetlerini düşürerek, kaliteyi
yükseltmek ve müşteri isteğine en kısa sürede cevap verebilmekten geçmektedir.
Bütün bunları yapabilmek için ise, yeni teknolojilerin üretim sistemlerine
uyarlanmasından başka bir yol görülmemektedir.
Ucuz işçiliğin (ya da diğer bir değişle; ucuz gibi görünen işçiliğin)
pek bir avantajı olmadığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek olarak
önümüzde durmaktadır. Buna karşın, esnek imalat sistemleri başarıya giden yolda
tek çözüm olarak görülmektedir.
Mikroişlemciler son yıllarda bir çok alanda
kullanılmaktadır. Her geçen gün artan hızları, düşen maliyetleri ve küçülen
boyları ile yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiler. 1970’li yılların
başlarında bilgisayar teknolojisini üretim alanına sokmak için değişik
düşünceler geliştirilmişti. Fakat gerek donanım gerekse yazılım olarak 1980’li
yıllarda ancak kendilerine bir vücut bulabilmelerine rağmen bilgisayarlar
üretim alanında ikinci bir buhar devrimi gerçekleştirmektedirler.
BİLGİSAYAR TÜMLEŞİK ÜRETİM NEDİR?
BTÜ, Türkçe Bilgisayar Tümleşik Üretim (Computer
Integrated Manufacturing, CIM) kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur.
Bilgisayar teknolojisinin üretim alanındaki amacı mühendislik ve işletim
etkinliklerini aynı çatı altında toplamaktır. BTÜ tamamen otomatik bir fabrika
oluşturmaktan çok, değişik teknolojileri kullanarak otomasyon ve insan
bütünlüğünü sağlayarak maksimum kârla çalışan bir fabrika oluşturmaktır.
BTÜ aslında birçok küçük yapı taşının ortaya çıkardığı bir bütündür.
Dolayısıyla tek başına bir BTÜ kavramından bahsetmek mümkün değildir.
Bilgisayar kontrollü tezgahlar, ana bilgisayarlar, yazılımlar, yerel ağlar,
bilgisayarlı idari sistemler vb. BTÜ denince akla gelen birkaç yapı taşıdır.
BTÜ üretim alanına yeni bir görüş açısı getirmiştir. Yıllardır
yapılmaya çalışılan birçok işi yapısının özelliğinden dolayı kolayca
çözüvermiştir. Özellikle veri tabanı uygulamalarında çok başarılı olmuştur.
Yatırımcılar için de BTÜ yeni bir seçenek oluşturmaktadır. Dolayısıyla bir
zamanlar yapıldığı gibi ucuz işçi gücünün bulunduğu bölgelere sanayi kaydırmak
yerine yatırımcılar BTÜ’yü bir çözüm olarak uygulayacaklardır.
********************
![]() |
![]() |
||||
BİLGİSAYAR
DESTEKLİ TASARIM
Genel olarak Bilgisayar Destekli Tasarım; BDT (Computer Aided Design –
CAD), bir ürünü renkli ekranda gösteren, üzerinde değişiklikler yapılabilen bir
yazılım olarak düşünülmektedir. Aslında bunu yadsımamak gerekir. Çünkü, BTÜ’nün
en köklü geçmişe sahip yapıtaşlarından biri BDT’dir. Bugün birçok fabrika BTÜ
uygulaması olmamasına rağmen, BDT tek başına kullanılmaktadır.
BTÜ açısından bakılınca, BDT daha değişik görünmektedir. Çünkü, BTÜ
içinde BDT’nin görevi bir ürünün tasarımını yapmak ve üretim için gerekli olan
veri tabanını oluşturmaktır. Renkli bir ekranda ürünü görmek, onun üzerinde
değişiklikler yapabilmek BDT’nin bir parçasıdır. Ama BTÜ içinde düşünüldüğünde,
BDT bir veri kaynağıdır. Üretilecek parçanın fiziksel boyutları, ürün işleme
esasları vb. ile ilgili bütün bilgiler BDT yazılımının oluşturacağı veri
tabanında saklanır ve bu veri gerekli olduğu zaman BTÜ’nün diğer yapıtaşları
tarafından kullanılır.
BDT kullanımı fabrikalara önemli bir kazanç sağlamaktadır. Stok
kontrolünden maliyet analizine kadar değişik alanlarda, BDT tarafından üretilen
veriler kullanılmakta, dolayısıyla bazı gereksiz harcamalar kısılabilmektedir.
Örneğin standart parçalar kullanma seçeneği getirebilen yazılımlar sayesinde
bir ürünün parçaları da standart olabilmekte, dolayısıyla tasarlanan üründen,
özel üretim gerektiren bazı parçalar dışlanmış olmaktadır. Bunların yerine de
her zaman bulunabilen ve ucuz olan standart parçalar kullanılabilmektedir.
BTÜ için önemli bir yapıtaşı olmasına rağmen, yüksek
teknolojiye geçmek isteyen kuruluşlar ilk etapta BDT’yi yalnız başına
uygulamaya koyabilir. Bunun avantajı da BTÜ’nün diğer yapıtaşları kurulmaya
başlandığında en azından BTÜ’nün bir parçası üzerinde yeterli deneyim
kazanılmış olmasıdır.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÜRETİM
Bilgisayar Destekli Üretim; BDÜ (Computer Aided
Manufacturing – CAM), genel olarak bir hammaddeyi satışa hazır hale gelmiş
ürüne çeviren, bilgisayar kontrollü üretim teknikleri ve onların ön hazırlık
basamaklarının tümü olarak tanımlanabilir.
BDÜ, BDT, Bilgisayar Destekli Stok Kontrolü; BDSK (Computer Aided Stock
Control; CASC) ve Bilgisayar Kontrollü İşletim arasında köprü oluşturmaktadır.
BDÜ denilince, bilgisayar kontrollü tezgahlar ile yapılan üretim akla
gelse de, BTÜ ortamında BDÜ diğer bazı parçaları da bünyesinde toplamaktadır.
Bilgisayar destekli süreç planlaması, BDT tarafından üretilen veri tabanının
bilgisayar kontrollü tezgahlar tarafından anlaşılır hale gelmesi vb., bu
parçalardan bazılarıdır.
BDÜ’nün en önemli kısmını oluşturan bilgisayar kontrollü tezgahlar
konusu son otuz yıldır gündemde olan bir konudur. Kendisine has bir dil ile
üretilecek olan parçanın geometrik tanımlarına, toleranslarına, kullanılan
malzemeye vb., bağlı olarak bir program yazılır. Bu program yerel ağ aracılığı
ile tezgahın hafızasına yüklendikten sonra, parça tezgah tarafından
işlenmektedir.
Üretilecek parçaların belli bir sırada işlenmeleri gerekmektedir. Bunun
için bir süreç planlaması yapılmalıdır. Bilgisayar Destekli Süreç Planlama,
BDSP (Computer Aided Process Planning – CAPP) bu işi yapan bir yazılımdır. Bir
parçanın en optimum şekilde üretilmesi için gerekli sırayı oluşturur. Daha
sonra fabrikanın genel veri tabanı kullanılarak, parçanın üretiminde
kullanılacak tezgahlar belirlenir, takımlar seçilir, hammadde stok kontrol
ünitesi ile temas kurarak gerektiği zaman gerektiği miktarda hammaddenin hazır
olması sağlanır.
Genel olarak BDÜ’nün elemanları bu şekilde açıklanabilir. Aslında olay
bu kadar basit değildir. Her bir
elemanın çok fazla detayı, dolayısıyla çok fazla da sorunu vardır. Örneğin:
-
işlenecek bir parçanın hangi sırada işleneceği
-
tezgahların işleyeceği işleme sırası
-
takımların hareket yolları
-
bunların tümünün programlanması
-
programlamada hangi dilin kullanılacağı
-
tezgahın programı kabulü
-
sanal olarak programın denenmesi ve çalışır hale getirilmesi, bazı
detaylardır.
OTOMATİK
MALZEME TAŞIMA
Otomatik Malzeme Taşıma, OMT(Automatic Material Handling – AMH) genel
olarak fabrika içindeki her türlü malzemenin stoklanması ve taşınması
işlemlerinin tümüne verilen addır. OMT’nin büyüklüğü fabrikanın yapısı, üretim
hacmi ve çeşitliliği, üretim sürecinin uzunluğu ve BTÜ ortamının ne kadar
oluştuğuna bağlı olarak değişmektedir.
Üretilen maddenin maliyet analizi yapılırken, üretim sırasında harcanan
para çok iyi bir şekilde hesaplanabilirken, diğer maliyetler tam olarak
hesaplanamaz ve işleme maliyetlerine belli yüzdeler katılarak dengelenmeye
çalışılır. Fakat bu tür belirsizlikler sonuçta fabrikanın fiyat politikasında
suni şişirmelere götürür. Dolayısıyla belirsiz etkenlerden dolayı ürünün
maliyeti artar.
BTÜ ortamında işleyen OMT’nin birçok avantajı vardır. Bunlar kısaca:
-
Gelişmiş kontrol mekanizması
-
Azalan iş gücü
-
Daha verimli yer kullanımı
-
Daha fazla esneklik
-
Düşen yatırım maliyetleridir.
BTÜ ortamında OMT fabrikanın her tarafına yayılmış
bir şekilde çalışır. Bilgisayar yardımı ile tutulan hammadde stok kontrolü
sayesinde fabrikanın genel veri tabanında hammadde durumu hemen görülür ve yeni
gelen bir iş için hammadde hazırlama süresi en aza iner. Hammaddeler bilgisayar
yardımı ile stokta en optimum biçimde depolanır. Böylece en az yer ile en fazla
malzeme depolanır. Bilgisayar, malzemeleri üstlerine yerleştirilmiş çubuk
işaretlerle (bar code) tanır.
Hammadde, üretime otomatik olarak yönlendirilebilen fabrika içi
taşıtlarla taşınır; Otomatik Yönlendirilen Taşıtlar, OYT (Automated Guided
Vehicle – AGV). Bu taşıtlar kablosuz iletişim yolları ile ana bilgisayara
bağlıdırlar. Bu araçlar normal fork-lift’ler kadar yük taşıyabilmenin ötesinde
önceden programlanmış yolları ve manevraları ile taşıma süresini en aza
indirmektedirler.
Esnek üretim hücrelerine gelen hammaddeler burada işlendikten sonra ya
bir sonraki işleme gitmektedirler ya da stoğa gönderilmektedirler. BTÜ’de bir
ürünün geçeceği işlemler önceden planlandığı için genelde yarı mamül ürünün
depoda sıra bekleme gibi bir sorunu olmamaktadır. Fakat üretimin özelliği
gereği, yarı mamül ürün bekleyecekse, ara stoklarda bilgisayar kontrolü ile
dizilmekte, sıraları gelenler ise çubuk işaretleri ile tanınarak üretime
sokulmaktadır. İşlemleri biten ürünler ise yine ürün deposunda yeni çubuk
işaretleri ile depolanmaktadır.
Bu arada ürün tipi değiştiği zaman otomatik makinaların adaptasyonu
gündeme gelmektedir. OMT çerçevesinde, tezgahların adaptasyonu da bilgisayar
yardımı ile yapılmaktadır. Bu iş için bir otomatik takım ambarı kurulur.
Değiştirilecek takımlar taşıtlar ile buradan alınarak tezgahlara taşınırlar ve
kullanılmayan takımlar ambara geri götürülürler.
Anabilgisayar bütün bu anlatılanları kontrolü altında tuttuğundan
hiçbir adım diğerini beklemeden gerçekleşmektedir. Dolayısıyla yapılan işin
süresi bellidir. Aynı zamanda sürecin bütün adımları bellidir ve en uygun
biçimde düzenlenmiştir. Bir kaynağa* göre OMT;
-
işçi maliyetlerini %30-40
-
yer kullanımını %50-70
-
sistem bakım masraflarını %10-50
-
satışlardaki kaybı %5
-
yatırım maliyetlerini %15-20
-
verimsizliği %5 oranında düşürmektedir.
BTÜ’nün ana yapıtaşlarına göre daha önemsiz gibi
görünse de OMT sayesinde önemli bir kâr elde edilmektedir. Bu da BTÜ’nün
bütünlüğü için önemlidir.
OMT’nin önemli bir parçası da robotlardır.
Robotlar ürün, takım, parça taşıyabilen, bunlar
için programlanabilen, çok işlevli, değişken hareketli aletler olarak
tanımlanabilir. Programlanabilir olma özellikleri kendilerine esnek üretim
alanlarında kolaylıkla yer bulmalarına yardımcı olmuştur. Aynı şekilde BTÜ
uygulamalarında da robotlar kullanılmaktadır. Programlanabilme özellikleri
sayesinde, değişen BTÜ ortamına göre, robotlar yeni programlarını fabrika
içinde kurulu yerel ağdan alarak, değişikliklere adapte olurlar.
Robotlar üretim alanında görülmeye başladıkları
zamanlar, bağımsız birer birim olarak çalışmakta idiler. Özellikle kaynak ve
sprey boya işlerinde kullanılan robotlar bazı özellikleri ile çok avantajlı
duruma geldiler. Bazı özellikleri;
-
24 saat aralıksız çalışabilme
-
ücret, sosyal hak vb. isteklerinin olmaması
-
aydınlatma, havalandırma, yemek, içmek gibi
problemlerinin olmamasıdır.
Bu tür nedenlerle işçiler
tarafından yadırganan robotlara karşı bir kamuoyu oluşmuştur. Ama şunu
vurgulamak gerekir ki, günümüzde üretim sektörü, robotları, işçinin yerini
alarak elde edecekleri kârdan çok, artan verimlilik ve kaliteden dolayı tercih
etmektedirler.
Robotlar belki bazı açıdan
insanın yaptıklarını tam olarak yapamamaktadırlar, ama bazı faydaları da
küçümsenemez. Ağır yük taşıyan, tehlikeli iş alanlarında çalışan robotlar,
insan için tehlikeli bazı işleri yüklenmişlerdir. Sprey boya yapan robotlar,
insan sağlığına zararlı çalışma ortamında problemsiz çalışabilmektedir.
BTÜ ortamında olsun, tek
başına olsun sadece robottan bahsetmek doğru olmaz. Çünkü robotun verimli bir
şekilde çalışabilmesi için onu destekleyen yazılımlar ve donanımların da
bulunması gerekmektedir. Kaba bir hesapla robotun yatırım miktarı diğer donanımlar
içinde %30-40 gibi bir miktarı içerir. Buradan da yardımcı yazılım ve donanım
önemi anlaşılabilir.
Ama artan ürün/kalite, düşen
hurda miktarı, azalan üretim zamanı, artan üretimdeki uyumluluk gibi faktörler
düşünülünce yatırımın kendini kısa zamanda amorti edeceği görülebilir.
YEREL AĞ SİSTEMİ
İletişim, bir insandan
ve/veya bilgisayardan diğerine bilgi aktarımı olayına verilen isimdir. BTÜ’nün
belkemiğini iletişimi sağlayan yerel ağlar oluşturur. BTÜ ortamında bütün yapı
taşlarını bir ana bilgisayar kontrol etmektedir. Aynı zamanda her bir yapı taşı
diğerinin durumundan haberdar olmak zorundadır. Bu gereksinimler için ise
fabrika içine döşenen yerel ağdan faydalanılır.
Bazı başlıkları ile yerel ağ
şu tür iletişimi gerçekleştirir:
- Veri
girişi ve toplanması: Satış verileri, ödeme bilgileri, yatırım kontrolleri,
fatura verileri vb.
-
Normal iletişim: Genel problemlerin mühendislere iletilmesi,
tartışılması, çözüm yolları vb. normal bir yazı şeklinde ve elektronik mektup
olarak kullanılmaktadır.
-
Uzaktan iş başlatılması ve kafilelerin işlenmesi: Ana bilgisayar bir
işin yapılması için gerekli yazılımları ilgili tezgahlara yollayarak onları işe
hazırlar ve iş esnasında ürün kafilelerinin durumunu kontrol eder.
-
Yazılım kontrolleri: üretim için hazırlanan yazılımlar ana bilgisayara
gönderilerek derlenirler ve sonuçlar geri kaynak terminale gönderilirler.
-
Bilgi kontrolü: Üretim adımlarından ana bilgisayara kontrol amacı ile
sorular gönderilir. Ağ üzerinde ilk önceliğe sahip bilgi akışıdır ve saniyeler
içinde cevabı geri gönderilir.
-
Gerçek zamanlı izleme: Bir monitör aracılığı ile genel üretim akışı
takip edilir.
-
Fabrika içindeki mikroişlemcilerin kendi aralarındaki iletişimi:
Bundaki amaç da bir işlemcinin yapabileceği hatayı diğerinin görerek düzeltmesidir.
Yerel ağ tek bir parçadan
oluşabileceği gibi, birçok küçük ağın birleşmesinden de ortaya çıkabilir.
Bunları gruplarsak: Şirketler arasındaki, fabrikalar arasındaki, fabrika
içindeki bölümler arasındaki ve bölümlerin içindeki otomasyon adalarını
birbirine bağlayan yerel ağlar.
Yerel ağlar kurulurken bazı
noktalara dikkat etmek gerekir. Bunlar kısaca:
-
Uyumluluk
-
Genişletilebilirlik
-
Güvenilirlik
-
Protokolların uyumu
Yerel ağ kullanımında
çeşitlilikler gözlenmektedir. Ethernet veya token ring en çok
kullanılanlarıdır. Bu tipler özelliklerine ve kullanım alanlarına göre tercih
edilmektedirler.
Yerel alan ağlarında
bilgisayarların anlayabileceği bir ortak dil (protokol) kullanılmaktadır. BTÜ
alanında başarılı sonuçlar veren protokollerden biri Üretim Otomasyon
Protokol’üdür; ÜOP (Manufacturing Automation Protocol – MAP).
KAĞITSIZ İŞLETİM BİRİMLERİ
BTÜ ortamının getirdiği bir
yenilik de kağıtsız işletim yöntemidir. Burada bahsedilen ‘’kağıtsız’’
kelimesi, fabrika içindeki birimlerin birbiri arasındaki iletişimleri,
talepleri, sorun önermelerinin elektronik ortamda yapılmasını anlatmaktır.
BTÜ ortamında, bütün
fabrikanın ulaşabileceği genel bir veri bankası bulunmaktadır. Bunun amacı,
fabrikadaki herhangi bir birimin gerektiğinde diğerinin bilgilerine
ulaşabilmesidir. Örneğin, yeni bir ürün için maliyet analizi yapılacağı zaman
ana bilgisayar bu analizde kullanılacak verileri genel veri bankasından alır.
Çünkü işçi ücretleri, makine işleme süreleri, hammadde birim fiyatları, stok
maliyetleri, elektrik, su vb. giderler gibi farklı birimleri ilgilendiren
başlıklar genel veri bankasında saklanmaktadır. Bu şekilde şeffaf bir yönetim
gerçekleştiği gibi, maliyet analizi veya muhasebe gibi zaman alan işler de
oldukça hızlanmaktadır.
BTÜ’NÜN
ÖNEMİ
Teknoloji başdöndürücü
bir hızla ilerlerken, bizler de onu yakalayabilmek, çağın gerisinde kalmamak
için uğraşmaktayız. Önceleri BDT ile başlayan ve sonra BDÜ ile devam eden
gelişmelere Türkiye olarak adapte olmaya çalışıyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde
bu yönde çalışmalar yapılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde uygulamalar en üst düzeye
ulaşırken, gelişen ülkelerde de bir çaba izlenmektedir.
BTÜ’nün getirdiği bütünlük
çerçevesinde, bugün kullanılan üretim teknolojisi artık rekabet edememektedir.
Özellikle otomotiv endüstrisinde bu açıkça görülmektedir. Korkunç bir rekabet
içinde olan Japon ve Amerikan otomotiv endüstrileri şu anda BTÜ ortamını
fabrikalarında oturtarak, bu alanda öncü olmuşlardır. Böyle bir ilerleme
karşısında yerli otomotiv üreticilerinin durumu dikkate almaları gerekmektedir.
Türkiye’de de devlet ileri
teknoloji kullanımını desteklemektedir. İleri teknoloji ile çalışan
fabrikalarda vergi indirimi getirilmesi düşünülmektedir.
Önümüzdeki on yıl içinde
kuruluşlar piyasada öyle ya da böyle BTÜ’nün yapıtaşlarını bünyelerinde kurmuş
olacaklardır. Öncü olanlar ise büyük bir ihtimalle BTÜ’yü oturtmuş olacaklar.
Bu zamandan sonra rekabet sadece BTÜ ile çalışanlar arasında olacak, BTÜ’ye
adapte olamayanlar ise ayakta kalamayacaklardır.
BTÜ’NÜN KURULUŞ MALİYETİ
BTÜ, yapıtaşlarının bir
araya gelmesi ile oluşmaktadır. BTÜ’yü oluşturan yapıtaşlarının aynı zamanda
kurulması gibi bir zorunluluk da yoktur. Dolayısıyla BTÜ’nün kuruluşlara
getireceği yük üzerinde konuşmak biraz zordur. Kuruluşların mali güçlerine göre
BTÜ parça parça veya bütün olarak kurulabilir.
Diğer bir nokta da kuruluşun
büyüklüğüdür. Genel olarak 100 kişiden az işçi çalıştıran kuruluşlar küçük, 500
kişiden az işçi çalıştıran kuruluşlar da orta ölçekte kuruluşlar olarak
adlandırılmaktadırlar. Burada verilen 100 ve 500 sayıları kuruluş hakkında
genel bir görüş oluştursa da kuruluşun büyüklüğü üretilen ürünle de ilgilidir.
Dolayısıyla BTÜ’nün kuruluşu esnasında kullanılacak malzeme de göreceli olarak
değişmektedir. Bu maliyeti etkilemektedir.
BDT yapıtaşı BTÜ’nün en
yaygın yapıtaşıdır. Bu nedenle diğer yapıtaşlarına göre BDT çok daha geniş bir
pazara sahiptir. Piyasada her düzeyde yazılım ve donanım bulunmaktadır. Bazı
donanım ve yazılımlar BTÜ’ye uyum gösterirken, bazıları bu uyumu gösterememektedirler
ve sorun çıkarmaktadırlar. Kuruluşların BDT yatırımı yaparken bu gibi durumlara
dikkat etmeleri gerekmektedir. BTÜ’ye uyumlu bir yazılım yaklaşık 100000$
tutarında olurken donanım fiyatları da hemen hemen aynı seviyededir.
BDÜ, BTÜ’nün en pahalı
kısmını oluşturmaktadır. Aynı zamanda maliyet hesabı açısından en çok
değişiklik gösteren yapıtaşıdır. Çünkü maliyet, kullanılan makinaların
sayısına, kalitesine ve esnekliğine bağlı olarak değişmektedir. BTÜ içinde
düşünülen BDÜ’nün tipi Esnek Üretim Sistemi’nden, EÜS, (Flexible Manufacturing
System – FMS) oluşuyorsa fiyatı 1-4 milyon dolar tutmaktadır.
Üretim robotları, tekniğe
göre BTÜ ortamında bulunabilirler veya bulunmayabilirler. Dolayısıyla robot
kullanımının uygun olup olmadığı önceden belirlenip yatırıma gidilmelidir. Bir
üretim robotunun birim fiyatı 80-120000 dolar arasında değişmektedir.
Yerel ağ ve bilgisayar
donanımları da kurulan BTÜ ortamının büyüklüğüne ve istenilen iletişim hızına
bağlı olarak değişmektedir. Yerel ağlar ve bilgisayar donanımları diğer
başlıklarla karşılaştırılınca, maliyet pek önemli bir miktar tutmamaktadır.
Genel olarak maliyet 100-500000 dolar civarındadır.
Bazı kuruluşlar anahtar
teslimi sistem için fiyat vermektedirler. Örneğin Finlandiya’da bir kuruluş
bütün olarak BTÜ’yü kurmak için 8-10 milyon dolar istemiştir. Bu fiyat orta
ölçekte bir kuruluş için geçerlidir. Küçük kuruluşlar için ise bu fiyat doğal
olarak düşecektir.
BTÜ’nün kuruluşu için
gereken para pek küçümsenecek kadar değildir. Ama şunu da düşünmek gerekir ki
BTÜ’nün kuruluş süresi 4-5 yıl gibi uzun bir zaman parçasına dağıtılabilir. Bu
da yıllık harcamayı azaltır. Aynı zamanda kurulan yapıtaşlarının kendi
maliyetlerini ödedikten sonra sağladıkları kâr ile diğer yapıtaşları bütünü
oluşturmak için sonradan eklenebilirler.
BTÜ
UYGULAMALARINDAKİ BAZI SORUNLAR
BTÜ gibi çok büyük bir
uygulamanın sorunsuz olması beklenemez. Özellikle BTÜ’nün geleneksel üretim
geleneğini değiştiriyor olması, BTÜ’yü bazı önemli sorunlarla karşı karşıya
bırakmaktadır. Bunların en önemli üçü işletmecilik, teknik ve insan
sorunlarıdır.
İşletmecilik açısından
karşılaşılan sorunlar önem olarak en üstten en alta doğru giden hiyerarşik
yapıya uyar. BTÜ’nün kurulmasında ve uygulanmasında, yetersiz planlama ve üst düzey
yöneticilerin olaya uyum sağlayamamaları ileriye dönük sorunlar çıkarmaktadır.
Öncelikle üst düzey yöneticilerin BTÜ’yü anlayıp kendilerini bu doğrultuda
motive etmeleri gerekmektedir.
Diğer bir nokta da
yöneticilerin acelecilikleridir. Oldukça yüklü bir miktarı BTÜ’ye yatıran
yöneticiler, çok kısa bir süre içinde sonuçları görmek istemektedirler. Ama
BTÜ’nün buradaki esprisi farklıdır. BTÜ’nün kuruluşa kazandırdığı kârlar uzun
zamanda kendini göstermektedirler.
Teknik sorunlar açısından en
önemli nokta uyumluluktur. BTÜ parça parça kullanıldığı zaman bu sorunla
karşılaşılmamaktadır. İşletim sistemlerindeki farklılıklar, uyumlu olmayan
protokoller, birbirine uyamayan veritabanları vb. bazı sorun başlıklarıdır.
Aynı donanım kullanıldığı halde bile böyle sorunlar çıkmaktadır. Eğer bir de
BTÜ uygulamaları tek bir elden yapılamıyorsa tam bir kargaşa olmaktadır.
Diğer bir teknik sorun da
yapıtaşlarının birbiri arasındaki iletişimidir. Bugüne kadar bu iş için bazı
metodlar geliştirilmiştir. Fakat standardizasyona gidilememiştir. MAP
(Manufacturing Automation Protokol) General Motors tarafından geliştirilen ve
sorunu çözen bir protokol olmasına rağmen diğer protokollerle uyum
gösterememektedir.
BTÜ oldukça karmaşık bir
sistemdir ve eğitilmiş insanlar olmadan çalışamayacaktır. Dolayısıyla bugünkü
işçinin olaya adapte olması gerekmektedir. İşçi bütün bilgisini, becerisini,
yeteneğini yenilemek ve geliştirmek zorunda kalacaktır. Bu yüzden bu kadar
dinamik bir olaya insanın hemen adapte olması kolay değildir.
BTÜ uygulamalarında
organizasyon yeniden yapılacaktır. Bu durumda insanlarda mevkilerini kaybetme
sorun olacaktır. Bütün bu değişim ve yeniden yapılanma önceden iyice
planlanmazsa, uygulama geri tepebilir ve kuruluş için bir felakete dönüşebilir.
BTÜ’NÜN
KURULMASINDA İZLENEN YOL
BTÜ uygulaması çok
detaylı bir ön hazırlık devresi gerektirir. Her nokta önceden aydınlatılıp,
sorunlar önceden görülmeye çalışılmalıdır. Bu amaçla bir sıralama yaparsak:
1- Amaçlar belirlenmeli,
2- Uygulanacak strateji belirlenmeli
ve ekonomik hesaplar yapılmalı,
3- Kuruluştaki her kademe
insana BTÜ eğitimi verilmelidir,
4- Beklentiler belirlenmeli ve
açıklanmalıdır,
5- Parça parça BTÜ’nün fiziksel
yapıtaşları kurulmaya başlanmalıdır.
SONUÇ
BTÜ üretim alanında yeni bir
kavram. Fakat hızla kendini kabul ettirmekte ve uygulamaları endüstride
gözlenmektedir. Birçok açıdan bakıldığı zaman BTÜ geleceğin üretim teknolojisi
olarak görülmektedir. Dolayısıyla rekabet şansını yitirmek istemeyen kuruluşlar
en kısa sürede kendilerini BTÜ’ye adapte etmelidirler. Bu adaptasyon, bu konuda
deneyimli uzman bir ekip tarafından yapılabilmektedir. Bu uzman ekip ise, kendi
bilgisini kullanarak bu işi tamamlayabilmektedir. Para kaynakları kısıtlı,
gelişmekte olan ülkelerde deneyimli uzman ekipler bulmak kolay değildir. Bilgi
bu ülkeler tarafından, gelişmiş ülkelere nazaran, daha fazla para ödeyerek
ithal edilmektedir. Bu durum karşısında gelişmekte olan ülkelerin
izleyebilecekleri en uygun yol, kendi uzman ekiplerini oluşturmak üzere, bu
konu üzerinde yapılan araştırmaları desteklemesidir. Bu tür araştırmaların
yapılması ve insan yetiştirilmesi için en uygun ortam da üniversiteler olarak
görülmektedir.
Gelişmiş ülkelerde BTÜ
örnekleri vardır. Aynı zamanda buralarda BTÜ ile ilgili problemler görülmüş ve
çözüm yolları önerilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’de BTÜ uygulamalarına daha
bilinçli gidilebilecektir. Bu da Türkiye için bir avantajdır.
BTÜ gerçekten ileri
teknoloji ürünlerini gerektiren bir uygulama olup, ilk yatırım maliyetleri
yüksek olsa da, getirdikleri kazançlar gözardı edilemez. Yol açacağı sorunlar
da insanların olaya adapte olması ile çözülecektir. Sanayileşme çabası içinde
olan Türkiye’de de yakın zaman içinde BTÜ çalışmalarına başlanamazsa, ilerisi
için Türk ekonomisinde önemli sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.
Bu nedenle biz de en kısa sürede bilinçlenmeli ve ondan faydalanmalıyız.
KISALTMALAR
AGVS: Automated Guided Vehicle System
OYTS :
Otomatik Yönlendirilen Taşıt Sistemleri
AI : Artificial Intelligance
YZ : Yapay Zeka
AMH : Automated Material Handling
OMT : Otomatik Malzeme Taşıma
AMT : Advanced Manufacturing Technologies
İÜT : İleri Üretim Teknolojileri
CAD : Computer Aided Design
BDT : Bilgisayar Destekli Tasarım
CAE : Computer Aided Engineering
BDM : Bilgisayar Destekli Mühendislik
CAM : Computer Aided Manufacturing
BDÜ : Bilgisayar Destekli Üretim
CAPP : Computer Aided Process Planning
BDSP : Bilgisayar Destekli Süreç Planlaması
CIM : Computer Integrated Manufacturing
BTÜ : Bilgisayar Tümleşik Üretim
CNC : Computer Numerical Control
BSK : Bilgisayar Sayısal Kontrol
CQ : Cost of Quality
KM : Kalitenin Maliyeti
DBMS:
DataBase Management System
VTİS : Veri Tabanı İşletim Sistemi
DNC : Direct Numerical Control
DSK : Doğrudan Sayısal Kontrol
DSS : Decission Support Systems
KDS : Karar Destek Sistemleri
ES : Expert Systems
US : Uzman Sistemler
FMS : Flexible Manufacturing Systems
EÜS : Esnek Üretim Sistemleri
GT : Group Technology
GT : Grup Teknolojileri
IGES : Initial Graphics Exchange Specifications
IGDT : İlk Grafik Değişim
Talimatları
LAN : Local Area Network
YAA : Yerel Alan Ağı
MAP : Manufacturing Automation Protokol
ÜOP : Üretim Otomasyon Protokolü
MIS : Management Information System
YBS : Yönetim Bilgi Sistemi
MRP : Manufacturing Resource Planning
ÜKP : Üretim Kaynak Planlaması
NC : Numerical Control
SK : Sayısal Kontrol
QIS : Quality Information System
KBS : Kalite Bilgi Sistemi
KAYNAKÇA:
- Computer
Integrated Manufacturing Handbook
- CAM
Developments in CIM
Spring Verlag
- Computer
Integrated Manufacturing
Industrial Press
- Planning
and Implementing CIM
Computers in Industry
- Developing
CIM
Engineering Cost and
Production Economics
- Role
of Geometric Modelling in CIM
Computers and Industrial
Engineering
- Software
Technologies in CIM
Computer in Industry



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder