T.C.
KARADENİZ
TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK-MİMARLIK
FAKÜLTESİ
ELEKTRİK-ELEKTRONİK
MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
İÇİNDEKİLER
BÖLÜM 1: ASENKRON MOTORLARIN
YAPISI VE ÖZELLİKLERİ……………..1
1.1.
Giriş…………………………………………………………………………….1
1.2. Bilezikli Asenkron
Motor……………………………………………………..2
1.3. Sincap Kafesli Asenkron
Motor………………………………………………4
2.l. İndüksiyon prensiplerinin
hatırlatılması:…………………………………….5
2. 2. Manyetik döner alanın
oluşması:……………………………………………6
2.2.1.Üç fazlı döner alan :………………………………………………………….6
2.3.
Döner alan içerisindeki rotorun dönüşü……………………………………..7
2.4. Asenkron motorlarda kayma:………………………………………………...8
2.5. Asenkron Motorun Rotor
Devre Frekansı ve Endüklenen
Gerilim:……..8
BÖLÜM 3: ASENKRON MOTORUN BİR FAZ EŞDEĞER
DEVRESİ………………...9
BÖLÜM 4: ASENKRON MOTOR PARAMETRELERİNİN
HESAPLANMASI İÇİN GEREKLİ
DENEYLER……………………………………………………………………10
4.1. DC
deney……………………………………………………………………..10
4.2. Boşta (Yüksüz) Çalışma Deneyi…………………………………………….11
4.3. Kilitli Rotor Deneyi………………………………………………………….12
BÖLÜM 5: ASENKRON MOTORLARA YOL VERME…………..……………………13
5.1. Asenkron Motorlara Yolverme Metodları…………………………………13
5.2. Motora Yıldız-üçgen Yol verme
……………………………………………14
5.3. Stator Sargılarına Ön Direnç Bağlamak.…………………………………..15
5.4. Stator Sargılarını Ayarlı Üç Fazlı Bir Kaynaktan Beslemek ……………..16
5.5. Rotor Sargı Dirençlerinin Artırılması ……………………………………...18
BÖLÜM 6: ASENKRON MOTORLARDA HIZ KONTROLU…………………………20
6.1. Asenkron motorların hızına etki eden faktörler
………………………….20
KAYNAKLAR………………………………………………………………………………22
BÖLÜM 1: ASENKRON
MOTORLARIN YAPISI VE
ÖZELLİKLERİ
1.1. Giriş
Asenkron motorlar,
endüstride en fazla kullanılan elektrik makineleridir. Çalışma ilkesi bakımından asenkron motorlara endüksiyon motorları da denir. Asenkron motorların çalışmaları sırasında elektrik arkı meydana gelmez. Ayrıca diğer elektrik makinelerine göre daha ucuzlardır ve bakıma daha az ihtiyaç gösterirler. Bu özellikler, asenkron motorların endüstride en çok kullanılan motorlar olmalarına sebep olmuştur. Asenkron makineler endüstride genellikle motor olarak çalıştırılırlar, fakat belirli koşulların sağlanması durumunda generatör olarak da çalıştırılabilirler. Asenkron makineleri senkron makinelerden ayran en büyük özellik, dönme hızının sabit olmayışıdır. Bu hız motor olarak çalışmada senkron hızdan küçüktür. Makinenin asenkron olusu bu özelliğinden ileri gelmektedir.
endüstride en fazla kullanılan elektrik makineleridir. Çalışma ilkesi bakımından asenkron motorlara endüksiyon motorları da denir. Asenkron motorların çalışmaları sırasında elektrik arkı meydana gelmez. Ayrıca diğer elektrik makinelerine göre daha ucuzlardır ve bakıma daha az ihtiyaç gösterirler. Bu özellikler, asenkron motorların endüstride en çok kullanılan motorlar olmalarına sebep olmuştur. Asenkron makineler endüstride genellikle motor olarak çalıştırılırlar, fakat belirli koşulların sağlanması durumunda generatör olarak da çalıştırılabilirler. Asenkron makineleri senkron makinelerden ayran en büyük özellik, dönme hızının sabit olmayışıdır. Bu hız motor olarak çalışmada senkron hızdan küçüktür. Makinenin asenkron olusu bu özelliğinden ileri gelmektedir.
Asenkron motorlar genel olarak stator ve
rotor olmak üzere iki kısımdan yapılmışlardır. Stator, asenkron motorun duran
kısmıdır. Rotor ise donen kısmıdır. Asenkron motorun rotoru, kısa devreli rotor
(sincap kafesli rotor) ve sargılı rotor (bilezikli rotor) olmak üzere iki
çeşittir. Asenkron motor, rotorun yapım biçimine göre bilezikli ve kafesli
asenkron motor olarak tanımlanır.
Rotoru sincap kafesli asenkron motorun ve
bilezikli asenkron motorun statoru ayni şekilde yapılmıştır. Asenkron motorun
statoru; gövde, stator-sac paketleri ve stator sargılarından oluşmuştur. Rotoru
bilezikli asenkron motorun rotoru stator içinde yataklanmıştır. Rotor mili
üzerinde rotor sac paketi ve döner bilezikler bulunur. Rotor sac paketi üzerine
açılmış oluklara rotor sargıları döşenmiştir. Hemen hemen bütün rotorlarda uç
sargı (üç faz sargısı) bulunmaktadır. Bu sargılar genellikle yıldız; ender
olarak üçgen bağlanırlar. Bazı durumlarda rotorlarda, çift sargıya da (çift faz
sargısı) rastlanmaktadır. Bu tur sargılar motor içinde V-devresi seklinde
bağlanırlar. İster çift, ister uç sargılı olsun, sargı uçları rotor üzerinde
bulunan döner bileziklere bağlanır. Döner bileziklerle, akim devresi arasındaki
bağlantı kömür fırçalar yardımıyla sağlanır. Sincap kafesli asenkron motorun
ise rotor sac paketi oluklarında sargılar yerine alüminyum yada bakırdan
yuvarlak ve kanatçık seklinde çubuklar bulunur. Bu çubuklar her iki ucundan
kısa devre bilezikleriyle elektriksel olarak kısa devre
edilmiştir.
Asenkron motorun birçok özel yapım türü
vardır. Rotoru dışarıda, statoru içerde bulunan dış rotorlu asenkron motor,
ayrıca rotor sargısı bulunmayan kütlesel rotorlu asenkron motor, iki fazlı
asenkron motor, iki fazlı servo motor, eylemsizlik momentinin çok küçük olması
istenen hallerde kullanılan ve rotoru alüminyum veya bakırdan bos bir silindir
olan ferraris motoru vb. Kafesli ve bilezikli asenkron motor dahil, bütün yapım
türleri arasında çalışma ilkesi bakımından fark yoktur.
Sanayide ve diğer bir çok alanda büyük
çoğunlukla kullanılan kafesli tip yapımı en kolay, en dayanıklı, isletme
güvenliği en yüksek, bakim gereksinimi en az ve en yaygın, elektrik motorudur.
Normal kafesli asenkron motorun sakıncası kalkış momentinin nispeten küçük,
kalkış akımının büyük olmasıdır. Bu sakıncayı gideren akim yığılmalı asenkron
motorlarda kafes yüksek çubuklu, çift çubuklu gibi özel biçimlerde yapılır. Çok
küçük ve küçük güçlerde yapılan tek fazlı asenkron motorlar da genellikle kafes
rotorludur.
Bilezikli asenkron motorun yararı, ek
dirençler yardımı ile kalkış akiminin istendiği kadar azaltılabilmesi, kalkış
ve frenleme momentinin arttırabilmesidir. Şebekelerin çok güçlenmesi ile kalkış
akimini sınırlamanın önemi azalmıştır, fakat yüksek kalkış momenti ve uzun
kalkış suresi bazı tahriklerde bilezikli asenkron motorun uygulamasını
gerektirebilir.
1.2. Bilezikli
Asenkron Motor
Bilezikli asenkron motorun döndürme momenti,
stator ve rotorda oluşan döner alanların magnetik akılarına bağlıdır. Magnetik
akılar sargılardan çekilen akımlarla doğru orantılı olduklarından, döndürme
momentinin, motorun akım çekisine bağlı olduğu sonucuna varılır.
Döner bilezikler kısa devre edildiği
takdirde, rotor akimi devresinde rotor sargılarının tepkin direnci (endüktansı)
büyük ölçüde söz konusudur. Endüktif direnç halinde, rotorda endüklenen gerilim
ile rotor akımı arasındaki faz farkı 90 olmaktadır. Ortaya çıkan bu faz farkı
rotor döner alanını 90 kaydırır ve rotor döner alan kutupları ile stator döner
alanının özdeş kutupları tam olarak karşı karşıya gelir. Bunun sonucu yalnızca
rotor mili yönünde etkiyen bir kuvvet ortaya çıkar ve rotorun dönmesi artık söz
konusu olmaz. Ancak, anlatılan bu oluşumlar sadece bir varsayımdır. Yani
sargıların sadece tepkin direnci göz önüne alınarak ileri sürülmüştür. Oysaki,
sargıların çok küçük dahi olsa, bir miktar etkin direncinden dolayı gerilim ile
akım arasındaki faz farkı 90 den daima küçüktür. Bu nedenle rotor durmaz, ancak
döndürme momenti en küçük değerine ulaşır.
Rotor döner alan yönünde döndürüldüğünde,
rotor akiminin frekansı küçülmeye baslar. Bununla birlikte rotor sargısının
tepkin direnci : XL = 2пfL azalır, ancak etkin dirençte bir değişiklik olmaz.
Bunun sonucu faz farkı küçülerek motor kutuplarının rotor kutuplarına
uyguladığı döndürme momenti buyur. Rotor sargılarındaki akim ile gerilim
arasında, faz farkı ne kadar küçük olursa, döndürme momenti o kadar büyük olur.
Diğer bir acıdan rotor devir sayısının
yükselmesi rotorda endüklenen gerilimi düşürdüğü ve bunun sonucu rotor akımı
ile döndürme momentinin tekrar azaldığı söylenebilir. Faz farkı küçülmesi ağır
bastığında, döndürme momenti büyüyecek, buna karsın endüklenen gerilim ağır
basarsa, döndürme momenti küçülecektir.
Bugün uygulamada bulunan asenkron motor
talimatlarına göre, motoru sükunet durumdan çıkarmak için gerekli moment ilk
dondurma momenti ve en büyük döndürme momenti devrilme momenti olarak
tanımlanır. Motorun anma devri ile dönmesi anında milinden uygulayacağı
döndürme momentine anma momenti denilir. Devrilme momenti anma momentinin en az
1,6 katı büyüklüğünde olmalıdır.
Bazı motorlarda döndürme momenti motorun yol
almasından sonra ikinci kez düşmektedir. Motorun yol almasından sonra ortaya
çıkan en küçük moment geçit-momenti olarak anılmaktadır. Nitekim rotor akim
devresine yol verme dirençlerinin bağlanmasıyla, rotor devresinin etkin direnci
büyütülmekte ve dolayısıyla akım ile gerilim arasındaki faz farkı küçük
tutulmaktadır. Bunun sonucu çok küçük devir sayılarında döndürme momenti büyük
olur. Buna karsın, devir şayisi yükseldikçe rotordan gecen akım şiddetle
azalır.
Rotoru bilezikli asenkron motorlarda, kömür
fırçalar üzerinden rotor akimi geçerken, güç kayıpları oluşur. Ayrıca kömür
fırçalar ve döner bilezikler devamlı aşınır. 20 kilowatt gücün üstündeki
motorlarda genellikle fırça kaldırma sustaları vardır. Çok yüksek devirler
sonucu döner bilezikler arası dolarak kısa devreler ortaya çıkar. Bu gibi
durumlarda fırça kaldırma sustaları çalışarak fırçaları döner bileziklerden
ayrılır.
Yol verme dirençlerinin üzerinden gecen akım
nedeni, ısı kayıplarının ortaya çıkması istenmeyen bir oluşumdur. Dirençler yerine
bobinlerin yol verme devresinde kullanılması daha büyük sorunlar getirir. Çünkü
bobin üzerinde endüktans nedeni ile oluşan faz farkı motordaki faz farkını
büyültmekte ve bunun sonucu yol alma momenti düşmektedir. Bu nedenle
sakıncalarına rağmen dirençlerin kullanılması zorunlu olmaktadır.
Rotoru bilezikli asenkron motorların kalkış
akımları nominal akımlarından çok büyük olmadığından, bu motorlar, örneğin :
büyük su pompaları, tas kırma makineleri ve büyük takım tezgahları gibi yüksek
güç gereksinen makinelerin işletmesinde tercih edilir. Bilezikli rotorun ilk
döndürme momenti çok büyük olduğundan, büyük vinçler gibi çok kuvvetli yükler
altında devamlı çalışacak makinelerin kuvvet üreten kesimlerinde bu motorlardan
yararlanılmaktadır. Ayrıca devir sayıları ayarlanabildiğinden kren ve ayarlı
makine tezgahlarında sık sık kullanılmaktadır.
ŞEKİL
1:Bilezikli tür rotor şekli
1.3. Sincap
Kafesli Asenkron Motor
Sincap kafesli (kısa devre rotorlu) asenkron
motorlar isletme anında bilezikleri kısa devre edilmiş rotoru bilezikli
motorlarla hemen hemen aynı özellikleri gösterir. Kısa devre rotorunun ilk
döndürme momenti daha küçük ve ilk akım çekisi daha büyüktür.
Kısa devre rotorlu motorların ilk akım çekişi
: anma akiminin 8-10 katı büyüklükte olmaktadır. Geçit momentini küçük tutmak
amacı ile rotor çubukları yatık yada V- basamakları halinde tertiplenirler.
Bazı kafes rotorlu motorların rotorları ilk devre bağlama anında yüksek bir
etkin direnç ve motor yüksek devire geldikten sonra küçük bir etkin direnç
gösterir. Bir tur kendinden yol verme dirençli olan bu rotorlarda ilk devre
bağlama anında akım çekişi küçük ve ilk döndürme momenti büyük olmaktadır.
Bunun sonucu motor daha yumuşak yol alır. Motor yüksek devire ulaştığında rotor
direnci kendiliğinden küçülür ve yüklenmeler karsısında devir şayisi
değişikliklerini büyük ölçüde önler. Bu tur otomatik direnç ayarlı bir rotor,
deri etki prensibine göre çalışır. Ve bunlara bu nedenle deri etkili rotor da
denir. Deri etkili rotorların sac paketi üzerinde alt alta iki sincap kafesi
bulunur. Alttaki kafes isletme kafesi; üstteki kafes yol verme kafesi olarak
anılmaktadır. Devre bağlama anında hem
isletme kafesinin, hem de yol verme kafesinin çubukları üzerinden alternatif
akımlar geçer. Üzerinden akim geçiren çubuklar çevresinde magnetik alanlar
oluşur. Her bir çubuğun magnetik alanı hem kendisine hem de komşu çubuğa
etkiyerek çubuk dirençlerinin yükselmesine neden olur (deri etkisi).isletme
kafesinin çubukları altta bulunduğundan, bunların alan çizgileri daha çok demir
üzerinden geçmekte ve magnetik akının büyük olmasından dolayı dirençleri daha
büyük olmaktadır. Rotor devir sayısı arttıkça, motor frekansı düşer ve deri
etkisi akım frekansı ile doğru orantılı olduğundan çubukların direnci küçülür.
Deri etkili rotorların ilk döndürme
momentleri büyük ve ilk adım çekişleri küçüktür. Bunların en büyük sakıncalı
tarafı, oluk kesitlerinin, yani diğer bir deyişle hava aralıklarının oldukça
büyük olmasıdır. Bu nedenle bunlarda akı kaçakları büyük, güç faktörü ve verimi
küçük olmaktadır.
Daha hafif ve ucuz olan kafes rotorlu
motorlar çok az bir bakıma gereksinim duyarlar ve fırçaları olmadığından
kıvılcım; yani parazit oluşturmazlar. Bu üstünlüklerinden dolayı rotoru
bilezikli motorlara yağ tutulur. Sincap kafesli asenkron motorlardan, örneğin:
iş makinelerinde, kaldırma düzenlerinde ve tarım makinelerinde
yararlanılmaktadır.

ŞEKİL
2 : Sincap kafes tür rotor şekli
BÖLÜM 2:ASENKRON MOTORLARININ ÇALIŞMA PRENSİBİ
Asenkron motorlar transformatörler gibi endükleme
esasına göre çalıştığından Asenkron motorlara Endüksiyon motorları da denir.
Transformatörler statik (duran), motorlar ise (hareketli) dinamiktir.
2.l. İndüksiyon
prensiplerinin hatırlatılması:
"Dönen bir manyetik alan
içerisinde bulunan iletkenlerde gerilim indüklenir."
"Dönen bir manyetik alan içerisinde bulunan
iletkenlerden bir akım geçirilirse, iletkenler manyetik alan tarafından
itilirler."
Bir rotorun
dönebilmesi için;
1 - Rotor
iletkenlerinden bir akımın geçmesi
2-
Rotor iletkenlerinin dönen bir manyetik alan içerisinde bulunması gerekir.
Normal olarak asenkron motorlarda stator ile
rotor arasında herhangi bir elektriki bağ yoktur. Rotor dışardan bir kaynak
tarafından beslenmez. Statorda dışardan döndürülmez. Statorlar daimi mıknatıslı
yapılmaz. Asenkron motorlarda dönen daimi mıknatısın görevini stator
sargılarına uygulanan üç fazlı akımın meydana getirdiği "döner alan"
yapar.
2. 2. Manyetik döner alanın
oluşması:
Döner alan : Asenkron motorlarda stator
sargılarına uygulanan üç fazlı akımın meydana getirdiği alana döner alan denir.
2.2.1.Üç fazlı döner alan :
Şekil 3’de görüldüğü gibi, statordaki 6 oluğa
aralarında faz farkı bulunan üç bobin yerleştirilmiştir.

ŞEKİL 3. Üç fazlı döner alanı
a durumunda; (0° de ) Üç fazlı akımın sinüs eğrilerinin 1. faz (+)
maksimum değerde, II. ve III. fazlar (-) değerdedir.
1. faz için akımın girişi A dan E ye doğru,
II. faz için E den A ya doğru ve III. faz için de yine E den A ya doğrudur. Bu
durumda üst bölgede akımlarının girişleri, alt bölgede de akımların çıkışları,
dolayısıyla alan yönü sağdan sola doğru olacak ve sağda N kutbu, Solda da S
kutbu meydana gelecektir.
b durumunda; (45°’de) L ve II. fazlar (+) değerde, El. faz (-)
değerdedir. Akım girişleri a durumuna
göre sağa doğru kaydığından, alan da buna uyarak, durumuna göre biraz yukarıya
doğru dönmüştür.
c durumunda; ( 90°’de) I. faz sıfır, II. faz
(+) ve IH. Faz (-) değerdedir. 1. fazdan hiç akım geçmediğinden. II. ve III.
fazın girişleri sağda, çıkışlarda solda olup alan yönü aşağıdan yukarıya
doğrudur.
d durumunda; (180°’de) II. ve III. fazlar (+) I. faz (-) değerdedir. Bu
durumda akım çıkışları üst oluklarda, girişleri de alt oluklarda olması nedeni
ile alan yönü, a durumunun tamamen aksi olup soldan sağa doğrudur.
e durumunda; (270°’de) I. faz yine sıfır, II. faz (-) III. faz (+)
değerde olup, alan yöne yukarıdan aşağıya doğrudur.
Sonuç olarak, alan üç fazlı alternatif akımın değişimine bağlı olarak
dönmektedir.
2.3. Döner alan içerisindeki rotorun dönüşü
ŞEKİL 4. Döner alan
içerisindeki rotorun dönüşü
Şekil 4’de stator sargıların dan geçen üç
fazlı alternatif akım sargılarında döner bir manyetik alan oluşturduğunu ve
dönen manyetik alan içerisinde bulunan iletkenlerde bir gerilim indüklendiğini
böylece kısa devre edilmiş rotordan bir akım geçeceğini biliyoruz.
Rotordan geçen bu akımlar rotor üzerinde N ve S kutuplarını
meydana getirirler.
Dönen stator kutuplan rotor kutuplarını etkiliyor.
"Aynı kutuplar birbirini iter, zıt kutuplar birbirini çeker." Prensibiyle
rotoru saat ibresi yönünde döndürecektir.
2.4. Asenkron
motorlarda kayma:
Alternatif akim
motorlarında moment, biri stator üzerinde, diğeri de rotor üzerinde oluşan iki
elektrik alanının etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Sabit bir momentin üretilebilmesi
için, bu iki alanının, motorun hava aralığında eş zamanlı (senkronize) bir
durumda olması gerekir ve üretilen momentin büyüklüğü aralarındaki faz farkı
ile belirlenir. Dengeli üç fazlı bir sistemle beslenen üç fazlı bir sargı
düzgün bir şekilde donen bir alan meydana getirebilir. Endüstriyel
uygulamalarda kullanılan asenkron makinelerin çoğu bu nedenle üç fazlıdır.
Asenkron
motorlarda donen stator alanı kısa devre edilmiş rotor sargılarında, ikisi
arasındaki bağıl hıza orantılı bir frekansta akımların endüklenmesine neden
olur. Motor bilezikli türden ise rotor üzerindeki sargı, sincap kafesli ise
kafes, üç fazlı bir sargıdan beklenilen bir şekilde, rotor alanı olarak
adlandırılan bir ikinci alan oluşturur. Rotor alanıyla stator alanının hızlarının
toplamının senkron hiza eşit olması gerekir. Senkron hız ile rotor hızı
arasındaki fark kayma olarak bilinir. Yani rotor hızının senkron hızına göre
bağıl hızı bize kaymayı verir. Kayma S sembolü ile gösterilir.
2.5. Asenkron Motorun Rotor Devre
Frekansı ve Endüklenen Gerilim:
Asenkron motor
dururken, stator sargılarına gerilim uygulandığı anda rotor dönmeye başlamadan,
stator frekansı fs ve rotor frekansı fr birbirlerine eşittirler. Benzer olarak
stator sargılarında endüklenen Es gerilimi ile rotor sargılarında endüklenen Er
gerilim de, dönüştürme oranı a= 1 ise, birbirlerine eşittir. Ayrıca nr = 0
olduğundan, kayma s = 1 olur. Rotor senkron hızda dönerse, nr = ns olacağından,
kayma s = 0, fr = 0 Hz ve Er = 0
volt olur. Çünkü, rotor çubukları stator döner alan hızında döndüğünden,
stator manyetik akısı tarafından kesilmemektedir. Kaymanın 1≥s>O arasındaki
değerlerde ise, statora uygulanan gerilimin frekansı fs iken rotorda endüklenen
gerilimin frekansı da kaymaya bağlı olarak aşağıdaki gibi ifade edilir:
fr =s(f) =
ns -nr fs
ns
Stator
döner alan hızı ns= 120fs/P olarak ifade edildiğine göre, fs=Pns/l20 olur.
Buradan;
fr = ns -nr fs
ns
fr = ns -nr (Pns/l20)=(P/120)( ns –nr)
ns
Stator
ve rotor sargılarında endüklenen gerilimler arasındaki bağıntı da frekans
bağıntısı ile aynı olup aşağıdaki gibi ifade edilir:
Er = s(Er)
görüldüğü
gibi, rotor dönerken stator ve rotor frekansları ile endüklenen gerilimler
arasındaki bağıntı kayma ile orantılıdır. Rotor hızı normal çalışmada senkron
hıza çok yakın olduğundan kayma küçük olacaktır. Kaymaya bağlı olarak rotor
frekansı ve gerilimi de azalacaktır.
BÖLÜM 3: ASENKRON
MOTORUN BİR FAZ EŞDEĞER DEVRESİ
Asenkron motorun statoruna alternatif gerilim
uygulandığında stator sargılarından akım geçer. Stator akımı nüve üzerine
sarılmış olan stator sargıları etrafında zamana bağlı olarak değişen manyetik
akı oluşturur. Bu manyetik akının çok az bir kısmı havadan kaçak olarak devresini
tamamlarken, geriye kalan miktarı da stator ve rotor demir nüveleri ile stator
rotor arasındaki hava boşluğundan devresini tamamlar.
Havadan devresini tamamlayan kaçak akılardan
dolayı statorda kaçak endüktans Lsℓ ve dolayısıyla kaçak reaktans Xsℓ oluşur.
Ayrıca stator sargılarının iç direnci Rs de stator devresinde stator
reaktansına seri bağlanır. Statora uygulanan gerilimin frekansı fs ise, stator
kaçak endüktansı ve reaktansı aşağıdaki gibi ifade edilir:
Xsℓ=2п fs Lsℓ
Stator sargılarında endüklenen gerilim Es,
statora uygulanan Vs gerilimi ile stator direnç ve kaçak reaktansında düşen
gerilimlerin farkına eşittir. Buna göre:
Es = Vs - Is(Rs + jXsℓ)

BÖLÜM 4: ASENKRON MOTOR PARAMETRELERİNİN
HESAPLANMASI İÇİN GEREKLİ DENEYLER
4.1.
DC deney
Bu deneyi yapmadan önce asenkron motor tam
yükünde anma sıcaklığına ulaşıncaya kadar çalıştırılır, veya statora karışık
frekanslı gerilim uygulanarak motorun şebekeden tam yük akımı çekmesi sağlanıp,
motor sıcaklığı kısa sürede anma değerine çıkarılır. Böylece, stator direncinin
ölçümü sırasında sıcaklıktan dolayı oluşacak hata minimum değere indirilir.
Daha sonra, motorun stator uçlarının üçgen veya yıldız bağlı durumu göz önünde
bulundurularak, sargı uçlarından herhangi ikisine ayarlı DC kaynaktan gerilim
uygulanır. Gerilim değeri sıfırdan başlayarak artırılır, stator sargılarından
geçen akım motorun tam yük akım değerine ulaşınca, uygulanan gerilim ve
şebekeden çekilen akım kaydedilir. Daha sonra motor sargılarının bağlantı
durumuna göre stator sargısının bir faz DC direnç değeri bulunur. Bulunan DC
direnç değeri 1.11 katsayısı ile çarpılarak AC direnç değeri bulunmuş olur.
Asenkron motorun DC deneyi için gerekli bağlantı şekli aşağıda verilmiştir.

ŞEKİL 6 Asenkron motorun De deneyi a) üçgen bağlı durum, b) yıldız bağlı durum.
4.2. Boşta (Yüksüz) Çalışma Deneyi
Bu deneyde asenkron motor anma gerilim
değeriyle yüksüz olarak çalıştınlır. Motorun bağlantısı üçgen veya yıldız
olabilir. Motor boşta çalışırken, şebekeden çekilen üç faz akımı, faz gerilimi
ve şebekeden çekilen toplam güç iki watmetre metodu ile ölçülür. Şekil 6.2.1'
de boş çalışma deneyine ilişkin bağlantı şeması verilmiştir.
Motorun şebekeden çektiği üç faz ortalaması
alınarak bir faz akım değeri bulunur:
Inℓ=(I1+I2+I3)/3

ŞEKİL 7: Asenkron motorun boş çalışma deney bağlantı şeması.
Asenkron motor. boşta çalışırken rotor hızı
senkron hıza çok yakın olduğundan motorun kayması çok küçük olup sıfıra
yakındır. Kaymanın çok küçük olması nedeniyle R'r(1-s)/s değeri (R'r+jX'rℓ)
değerinden çok büyüktür. Bu nedenle, rotor empedansı yaklaşık olarak R'r(1-s)/s
değerine eşittir. (R'r+jX'rℓ) değeri ise rotor empedansına fazla etki
etmediğinden, Şekil 8'de görüldüğü gibi ihmal edilir. Boş çalışmada rotor
devresinden geçen akım, R'r(l-s)/s değerinin çok büyük olması nedeniyle oldukça
küçüktür. Dolayısıyla boştaki rotor bakır kayıpları ihmal edilir. Stator bakır kayıpları ise
Pscℓ=3Inℓ^2Rs ifadesi ile
bulunur.

ŞEKİL8: Rotor direnç ve reaktansı ihmal edilmiş asenkron motorun eşdeğer
devresi
4.3. Kilitli
Rotor Deneyi
Asenkron
motor sargılan anma sıcaklığına eriştikten sonra Şekil 7 deki deney bağlantısı
gerçekleştirilir. Motorun rotoru özel bir mekanizma ile sabitleştirilerek
dönmemesi sağlanır. Daha sonra, ayarlı alternatif güç kaynağından uygulanan gerilim yavaş yavaş
artırılır. Statordan geçen akım dikkatlice ampermetreden okunarak, akım değeri
anma değerine ulaşınca ölçü aletlerinden gerilim akım ve güç değerleri okunarak
kaydedilir. Bu deney esnasında dikkat edilecek en önemli hususlardan birisi,
motora başlangıçta sıfır gerilim uygulayarak başlamaktır. Rotor kilitli durumda
olduğundan, başlangıçta uygulanacak yüksek gerilim stator sargılarından çok
büyük miktarda akım geçmesine neden olur. Ayrıca etkin rotor direnci B ve C
sınıfı motorlarda frekansa direkt bağlı olup, rotorun kilitsiz çalışması
durumunda senkron hıza yakın değerlerde, rotor frekansı kaymanın çok küçük
olması nedeniyle 1 Hz ile 3 Hz arasında değişir. Diğer taraftan, rotor
kalkınmaya başlarken kayma s= 1
olduğundan, rotor frekansı stator frekansına eşit olup, etkin rotor direnci çok
küçüktür. Asenkron motorun rotor etkin direncinin frekansa bağlı olarak
değiştiği göz önünde bulundurularak, deneyi normal frekansından daha düşük
frekans değerinde gerçekleştirmek gerekir. Bunun için öngörülen frekans değeri
normal frekans değerinin %25'i veya daha az bir değerdir. Bu durum rotor
direnci sabit olan A ve B sınıfı asenkron motorlar için de geçerlidir. Ancak
rotor direnci değişken olan motorlar için geçerli olmayıp bazı problemler
oluşturabilir. Bundan dolayı düşük frekans değerinde yapılan kilitli rotor
deneyinde hassas ölçüm gerekir. Kilitli rotor deneyinden hesaplanan reaktans
değerleri fs/ftest oranıyla çarpılarak normal çalışma frekans değerindeki reaktanslar
bulunur.
Motorun bir faz stator sargısından geçen
akım değeri, her üç fazdan okunan akım değerlerinin eşitlik Pscℓ=3Inℓ^2Rs ‘deki
gibi ortalaması alınarak bulunur. Kilitli rotor deneyinde, motor bir trafo gibi
çalıştığından, kayma s= 1 olup, stator ve rotorda endüklenen gerilimlerin
frekanslan birbirlerine eşittirler. Buna bağlı olarak da, mekanik kayıpları
sıfır olur. Dolayısıyla, rotor devresinin empedansı sadece R'r+X'rl değerine
eşit olur. Asenkron motorun uyartım devre empedansı Rc /Xm ile rotor devre empedansı karşılaştırıldığında, Rc//Xm »
R'r+X'rℓ olur. Buna göre rotor devresinden geçen akım i' r»Iu olur. Bundan
dolayı uyartım devresini ihmal etmekle çok büyük bir hata yapılmış olunmaz.
Geriye sadece stator ve rotor devre empedansları kalır. Bu neticeye göre kilitli rotor deneyi için asenkron motorun
bir ,faz eşdeğer devresi Şekil 9 'deki duruma gelir.

ŞEKİL 9: Asenkron motorun kilitli rotor
deneyi bir faz eşdeğer devresi.
Kilitli rotor deneyinde Is akımı I'r akımına
eşittir. Kaynaktan çekilen aktif güç ise motorun stator ve rotor bakır kayıpları ile nüve
kayıplarının toplamına eşittir. Herhangi bir dönme hareketi olmadığından,
kilitli rotor deneyinde mekanik
veya döner kayıplar sıfırdır. Uyartım devresi az bir hata ile ihmal edildiğinden,
kaynaktan çekilen aktif gücü sadece stator ve rotor bakır kayıplarına eşitlemek
mümkündür.
BÖLÜM 5: ASENKRON MOTORLARA YOL VERME
5.1. Asenkron Motorlara Yolverme Metodları
Asenkron motorlar üç fazlı sistemden
beslenir ve sargılan 220 V veya 380 V değerindeki gerilime göre sarılırlar.
Özel durumlarda sargılara uygulanacak gerilim farklı değerlerde olabilir. Eğer
motor tam yük altında üçgen çalışacak şekilde imal edildiyse, motorun stator
sargıları direkt olarak 380 V gerilime göre sarılırlar. Tam yük altında yıldız
çalışacak şekilde imal edilen motorların stator sargıları ise 220 V gerilime
göre sarılırlar. Sargılara uygulanan bu gerilim, sargı empedanslarının küçük
olması nedeniyle kalkınma anında çok fazla akım çekilmesine neden olur. Motor
ilk kalkınma anında rotor dönmediği için
sekonderi kısadevre edilmiş bir
trafo gibi çalışır. Dolayısıyla rotor
devresinden ve buna bağlı olarak stator devresinden kalkınma ,anında
yaklaşık olarak tam yük akımının 4-8
katı kadar bir akım çekilir. Kalkınma torkları ise tam yük torkunun 2-3.5 katı kadardır. Bundan dolayı asenkron
motorlar genellikle boşta çalıştırılıp,
anma hız değerlerine ulaşıldıktan sonra
yüklenirler. Asenkron motorların kalkınma anında fazla akım çekmesi
kumanda devresinde kullanılacak elemanlar ve
iletkenlerin maliyetini artıracağından, bazı yöntemler yardımıyla kalkınma akımı belirli değerlerde
tutulur. Bu yöntemlerin ana
prensibi, stator sargılarına düşük
gerilim
uygulamaktır. Bu maksatla
aşağıdaki metodlar kullanılır:
1. Motora
yıldız-üçgen yol verilir.
2. Stator
sargılarına ön direnç bağlanır.
3. Stator
sargıları ayarlı üç fazlı bir güç kaynağından
beslenir.
4. Rotoru sargılı asenkron motorlarda, rotor sargılarına harici dirençler bağlanır. Sincap kafesli
asenkron motorlarda ise rotor yapıları uygun şekilde imal edilerek kalkınma
anında rotor etkin direncinin
büyük olması sağlanır.
5.2. Motora Yıldız-üçgen Yol verme
Yıldız-üçgen yol verilen motorlarda, motorun
stator sargıları üçgen bağlantıdaki
maruz kalacağı gerilim değerinin
etkisinden ve aşırı akım ve güç
çekmesinden ilk kalkınma anında kurtulmaktadır. Motorun yıldız veya üçgen
çalıştırılması durumunda akım, gerilim, güç ve tork ifadeleri Şekil 10
gösterilmiştir.
Şekil 10' da bir asenkron motora
yıldız-üçgen yol verme güç devresi verilmiştir. Bu devrede, motor önce yıldız,
sonra da üçgen çalışmaya geçer. Yıldız çalışmada M ve Y kontaktörleri, üçgen çalışmada ise M ve
∆ kontaktörleri kapalı durumdadır. Yıldız-üçgen bağlantıyı gerçekleştirecek ,
kumanda devresi burada gösterilmemiştir. Ancak kumanda devresinin
tasarlanmasında, yıldız kontaktörü çalışırken üçgen kontaktörü
çalışmamaktadır.

ŞEKIL
10: Yıldız – üçgen bağlantı ilişkileri

ŞEKİL 11: Asenkron motorun yıldız-üçgen yol
verilmesine ilişkin güç devresi
5.3. Stator Sargılarına Ön Direnç Bağlamak
Stator sargılarının kalkınma anında yüksek gerilime maruz
kalmasını önlemek için, ayarlı veya kademeli ön dirençler
kullanılır. Kullanılacak olan dirençler sadece gerilim bölücü
görevi görürler. Ayarlı olanlar reosta veya statik direnç (yarı
iletken kontrollü direnç) olabilir. Kademeli olanlarda ise,
kademe sayısı istenilen sayıda olabilmektedir.
Motor önce R1 ve R2 dirençleri devrede iken
yol almaya başlar. Motor hızlandıkça,
belirli zaman aralıklarında gruplar
halinde önce R1 dirençleri, belirli bir zaman sonra da R2 dirençleri M1 ve M2
kontakları ile kısa devre edilirler. Daha sonra motor üçgen çalışmaya geçer.
Böylece motorun düşük gerilim ve akımla kalkınması sağlanmış olur.

ŞEKİL 12: Asenkron motorun ön dirençlerle yol
verilmesine ilişkin güç devresi
5.4. Stator Sargılarını Ayarlı Üç Fazlı Bir
Kaynaktan Beslemek
Asenkron motorun stator sargılarına düşük
gerilim uygulamanın bir diğer yöntemi
de, sargıları üç fazlı ayarlı güç kaynağından beslemektir. Ayarlı güç
kaynağı yardımıyla istenilen değerde
kademesiz gerilim ayarı yapmak mümkündür. Ancak, uygulanacak gerilim değeri
belirli değerlerin altına düşerse,
motorun üreteceği tork yük torkunu
yenemeyeceğinden ,motor
kalkınamaz. Motorun stator sargılarına, uygulanan düşük gerilim nedeniyle,
asenkron motor kalkmma anında düşük akım çeker, anma hızına çıktığında motora uygulanan
gerilim yavaş yavaş artırılır. Böylece motorun normal gerilim altında
kalkınması durumunda aşırı akımın sebep olacağı zararlar
giderilmiş olur. Asenkron motorun
ürettiği tork, stator sargılarına
uygulanan gerilimin
karesiyle orantılı olduğundan, düşükgerilimlerde, motorda endüklenen tork da
azalacaktır. Bu durum göz önünde
bulundurularak gerilim ayarı yapılmalıdır. Şekil 13
bir asenkron motorun ayarlı üç fazlı güç kaynağından yol verilmesine
ilişkin güç devresini göstermektedir.
Asenkron motor üçgen olarak yol almakta, ancak güç kaynağı ayarlanarak motora
düşük gerilim uygulanması sağlanmaktadır.

ŞEKİL 13: Asenkron
motorlarda ayarlı güç kaynağı ile yol
verilmesi ile ilişkin güç devresi
5.5. Rotor Sargı Dirençlerinin Artırılması
Asenkron motorların kalkınma anında aşırı
akım çekmesinin nedeni; hız sıfır iken rotorda endüklenen gerilimin yüksek
olması ve bu gerilim değerinin çok küçük bir rotor empedansı üzerinden kısa
devre edilmesidir. Rotor devresine bağlanacak dış dirençler yardımıyla rotorun
toplam empedansı artırılacağından, rotor devresinden geçen akım azalacak ve
rotor geriliminin kısa devre olması ortadan kalkacaktır.Harici direnç değeri
arttıkça motorun ürettiği kalkınma torku artmakta, ancak anma hızında
çalışırken kayması da artmaktadır. İşte bundan dolayı motorun kalkınma anında
rotor direnci büyük, anma hızında çalışırken rotor direnci küçük yapılarak
kayma en aza indirilir. Rotor devresine çok büyük değerli bir
direnç bağlanırsa veya rotor sargı uçları açık devre yapılırsa motorun kalkınması mümkün olmayabilir. Çünkü
açık devre yapılan rotor devresinden akım geçmez. Rotor akımının sıfır olması durumunda ise
motor tork üretmez. Dolayısıyla, rotor devresine bağlanacak harici direnç
motoru kalkındıracak kadar tork
üretebilen bir değerde olmalıdır.
Sincap kafesli asenkron motorlarda ise rotor
direnç değerleri rotor yapılarının uygun
şekillerde imal edilmesiyle elde edilir.
Rotor yapısının uygun biçimde imal edilmesiyle, kalkınma anında rotor
direnci büyük olmakta, hız arttıkça kaymaya bağlı olarak direnç azalmaktadır. Böylece motorun kalkınma anında düşük akım çekmesi sağlanmış olmaktadır.
Şekil 14 de rotoru sargılı
bir asenkron motorun
rotor sargı dirençlerinin artırılarak yol verilmesine ilişkin
güç devresi verilmektedir. Burada
rotor devresine seri olarak iki gurup direnç bağlanmıştır. Motor yıldız olarak yol almaya başladığında, yol aldıkça önce R1 direnç gurubu ML kontakları
tarafından, bir süre sonra da R2 direnç
gurubu M2 kontakları tarafından kısa-devre edilir.
Rotoru sargılı asenkron motorun rotor sargı
uçları altı adet olarak bağlantı
kutusuna çıkartılmış ise, rotor
devresi yıldız veya üçgen bağlanabilir.
Fakat çoğunlukla yıldız bağlantı
yapılarak üç adet rotor sargı uçları ve
nötr ucu bağlantı kutusuna çıkartılır.

ŞEKİL
14: Rotoru sargılı asenkron motorun
rotor devresine direnç bağlanarak yol
verilmesine ilişkin güç devresi
BÖLÜM 6: ASENKRON MOTORLARDA HIZ KONTROLU
6.1. Asenkron motorların hızına etki eden faktörler:
Asenkron motorlarda senkron hız frekansla doğru kutup sayısı ile
ters orantılı olup aşağıdaki gibi ifade edilir:
Ns=120fs/P
Burada:
Fs= stator sargılarına
uygulanan gerilimin frekansı (Hz)
P= motorun toplam kutup
sayısı
Asenkron motorların
kayması ise aşağıdaki
gibi ifade edilir.
S=( ns – nr )/ ns
bu ifadeden rotor
hızı çekilecek olursa;
nr=ns – Sns= ns( 1 – S )
Rotor hızı
senkron hız, frekans ve
kutup sayısı cinsinden
aşağıdaki gibi yazılabilir.
nr=ns – Sns= (120fs/P )( 1 – S )
görüldüğü gibi , asenkron motorun
rotor hızına etki
eden parametreler şunlardır;
- Stator
frekansı, fs
- Motor kutup sayısı, P
- Rotor
kayması ,S
Rotor kayması
ise aşağıda verilen
yöntemlerle değişir;
- Stator
gerilimini değiştirerek
- Rotor
direncini değiştirerek
- Rotor
devresini harici kaynaktan gerilim
uygulayarak.
KAYNAKLAR
- Elektrik Makinaları Dersleri-Prof. Dr. Müh. Turgut
BODUROĞLU
- Motors and Controls- James T. Humphries
- Electric Machinery and Power System Fundementals-
Stephen J. Chapman
- Asenkron
Makinalar Pr. Dr. İlhami Çolak

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder